Kripto para caiz mi | Dijital kripto paralar helal mi? İşte detaylar
Kripto para haram mı | Türkiye Avrupa'da en çok kripto para alan ülkelerinden biri oldu. Milyonlarca dolar hacme kavuşan kripto para piyasasına ilgi oldukça yüksek. Peki, dijital kripto para kullanımı dinen sakıncalı mı? Bitcoin kullanımının dini hükmü nedir? İşte merak edilen soruların yanıtları...
Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren kavramlardan biri de kripto para ve blokzincir.
Kripto para, en basit tanımlamayla işlemleri güvenceye almak için kriptografi yani şifrelemenin kullanıldığı, paraya alternatif bir değişim aracı olarak tasarlanan dijital varlıktır.
Bir anlamda dijital döviz, alternatif döviz ya da sanal döviz olarak da görülen kripto paralar, diğer para ve bankacılık sistemlerinin aksine tamamen merkeziyetsizlerdir.
Fikriyat'ın haberine göre; Başta Bitcoin olmak üzere, günümüzde pek çok kripto para üretiliyor ve kripto paraların değer kazanması, her geçen gün daha fazla tercih edilir hale gelmesi, bazı soruları da beraberinde getiriyor.
SANAL PARA NE ZAMAN UYGULAMAYA GİRDİ?
Kripto paralar, dijitalleşmenin hayatımızda daha fazla yer etmesi ile ortaya çıktı.
Hal böyle olunca Müslümanlar açısından bu yeni para birimlerinin muhtevası, İslami açıdan kripto paraların ne anlama geldiği konusu da gündeme geldi.
Yazarımız Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Murat Şimşek ile kripto paralar ve helal meselesini mercek altına aldık.
İlk kez 2008 yılında, Satoshi Nakamoto mahlaslı birinin ya da kurumun yayınladığı bir makale ile dünya gündemine giren ve popülerliği her geçen gün artan kripto paraya ilişkin Prof. Şimşek, şu tanımlamada bulundu:
"Basitçe söylemek gerekirse aslında kripto paraları, kullandığımız banknotlara benzetebiliriz. Günümüzde kullandığımız kâğıt paralar da itibari paradır. Kripto para ise internet ortamında kullanılan tamamen dijital paralardır.
Son on küsur yılın dijital teknolojisi sayesinde internet üzerinden şifreli olarak güvenli işlem yapma imkânı doğdu. Bunun sonucunda dijital para ortaya çıktı."
BLOKZİNCİR KONUSUNDA HELAL SERTİFİKASI ÇALIŞMALARI
Müslümanlar açısından pek çok konuda olduğu gibi blokzincir teknolojisinin gelişmesiyle bu alanda da helal-haram tartışmaları gündeme geldi.
Bu konuda yapılan çalışmaları Prof. Dr. Murat Şimşek şu sözlerle özetledi:
"Helal yaşamın bir parçası olarak helal gıda, helal kazanç, helal turizm, helal ekonomi ve helal yönetim sistemleri gibi birçok alanda belgelendirmeye de ihtiyaç bulunmaktadır. Yeni teknolojik gelişmeler bu konuda yeni imkânlar sunmaktadır.
Örneğin blockchain özellikle akıllı sözleşme teknolojisi helal sertifikaları daha basit hale getirebilir ve helal sertifikası için imkânlar sunabilir. Bazı programlar helal, şüpheli ve haram gıda ürünlerini aramak için web'de gezinir. Mesela tam otomatik bot, günde ortalama 4500 ürünü tarar ve ürünü E-numaraları, helal yetkililer ve gıda maddelerinin coğrafi konumu için analiz eder.
Dijital olarak şifrelenerek blockchain üzerinden helal sertifikasının doğrulanması suretiyle çalışan programlar var. Tabii öncelikle bu sertifikaların güvenilirliği meselesi var. Bu konu suistimallere açık. Diyanet, TSE veya bunlara benzer güvenilirliği olan kurum ve kurulların denetiminde gerçekleştirilmiş, akredite edilmiş belgelendirmeler olmalıdır."
KRİPTO PARADAKİ DEĞER ARTIŞI FAİZ OLARAK MI DEĞERLENDİRİLİR?
Kripto paraların değerinin artması ya da düşmesinin faizle ilişkili olup olmadığı da merak edilen konulardan biri.
Zira İslam'da haram sayılan faizin kripto para sisteminde yer alıp almadığı, bu anlamda caiz olup olmadığı sıklıkla tartışılıyor.
Prof. Şimşek, bu konuda meselenin borsayla yakından ilişkili olduğuna dikkat çekiyor:
"Şayet spekülatörler olmasa, insanlar sadece yatırım ve reel karşılığı olan kripto paralar üzerinde spot işlemler yapsalar bir sorun olmamaktadır. Ancak maalesef kripto para dünyasının hiç de o kadar masum ve duyarlı olmadığını görüyoruz. Şu anki yapısıyla büyük dalga hareketlerine açık durumdadır.
Örneğin elinde toplu kripto para bulunduranların piyasayı kendi hedefleri doğrultusunda yönlendirme imkanları bulunuyor. Şunu belirtmeliyiz ki piyasanın sadece spot işlemler üzerinden yürümeyip margin, futures gibi kaldıraçlı işlemlere dönmesi volatilitenin oldukça fazla olmasının nedenlerinden biridir, belki de en önemlisidir. Bu durum dijital para piyasasının manipülasyona oldukça açık olduğunu gösteriyor.
Sistem aslında bağımsız çalışmalara izin vermekte ancak bu şekilde güçlenme imkânı pek bulunmamakta. Güçlü olabilmek için günümüz borsasında olduğu gibi, kripto borsalarına üye olmak gereklidir.
Sırf volatiliteye bağlı olarak caiz olup olmadığını belirlemek güçtür. Buradaki arz talebin gerçekliği önemlidir. Altında da bazen büyük dalgalanmalara konu olabilmektedir. Tabii kripto paralardaki dalgalanma katsayı olarak oldukça yüksektir. Yine de bunu doğrudan caizliği ile ilişkilendirmek çok kolay değildir."
DİJİTAL ALTININ İSLAMİ AÇIDAN MAHİYETİ NEDİR?
Kripto paralarda olduğu gibi altının da dijital hale gelerek blokzincir ağ üzerinden alım satımının yapıldığı Bir Gram Altın – BiGA sistemine dair fıkhi açıklamalarda bulunan Prof. Şimşek, altının fiziki açıdan değere sahip olduğu ve denetlenebilir özelliği sebebiyle diğer kripto paralar gibi değerlendirilemeyeceğine dikkat çekiyor:
"BiGA ülkemizde Takasbank tarafından Fiziksel Karşılığı Olan Blokzincir Tabanlı Yeni Nesil Transfer Sistemi adıyla hazırlanmış bir projedir. BiGA-dijital altın, KMTP kasalarında fiziki altınların önce kaydîleştirilmesi akabinde blokzincir ağ üzerinden dijitalleştirilmesinden ibarettir.
Bu kapsamda herhangi bir değere dayalı üretilmeyen klasik kripto paralar gibi değildir. Bu da göstermektedir ki BiGA-dijital altın her ne kadar bir kriptoloji ürünü olsa da fiziki bir değere dayalı olduğu için denetlenebilir ve objektif bir varlıktır. Dolayısıyla günümüz İslam hukukçularının kripto paralar kapsamında yaptıkları değerlendirmelerden hiçbiri BiGA-dijital altın için geçerli değildir.
Neticede BiGA-dijital altının fıkhî mahiyeti paradır. Doğal olarak iki tür paralıktan bahsedilmesi isabetlidir. İlki mevcut dijital varlığın dayalı olduğu fiziki altın ki bunlar yaratılış itibariyle paradır. İkincisi blokzincir ağda üretilmiş dijital varlık olup bu dijital değer de örfen paradır. Dolayısıyla tedavülünde sarf akdinin şartlarına riayet edilmelidir. Yine İslami finans kuralları açısından bazı şartlara da riayet gerekir. Örneğin vadeli olarak tedavülüne fırsat tanınmamalı ve mevcut fiziki altın hacminden fazla dijital varlık üretimine fırsat verilmemelidir."