Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği: Kudüs Müslümanların kalbidir
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği "Kudüs Müslümanların kalbi durumundadır ve namuslarını temsil eder. Yahudi işgali gerçeği değiştirmeyecektir." dedi.
- Din
- Giriş Tarihi: 08.11.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 08.11.2018 | 18:43
Raysuni başarılarını Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanlığıyla taçlandırdı
Toplantının bugünkü kapanış oturumunda Genel Sekreterlik görevine yeniden getirilen Prof. Dr. Ali Karadaği,sonuç bildirgesini okudu.
Karadaği, Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, Türkiye'nin mazlumların yanında yer aldığını ve ümmetin davasına sahip çıktığını söyledi.
"Halklar kaderlerini tayin etme hususunda özgürdür"
Genel Kurul'da dün başkan, dört başkan yardımcısı ve 31 kişilik mütevelli heyeti seçimlerinin gizli oylamayla yapıldığını hatırlatan Karadaği, yeni yönetimin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Genel Kurul'un Müslümanlar arasındaki savaş, çatışma ve ayrışmaların son bulması gerektiği çağrısında bulunduğunu aktaran Karadaği, şöyle konuştu:
"Genel kurulumuz bölünmüşlük ve parçalanmışlık ve bizleri başarısızlığa sevk eden bütün sebeplerden uzak durulmasını tavsiye etmiş, insanı, medeniyeti ve ülkeleri anarşiye sürükleyen kapının, böylelikle ortaya çıktığını dile getirmiştir. Aslında dağınık olan bir yapıyı daha fazla bölmenin Müslümanların düşmanlarına ve İslam ümmetinin yarasının daha da derinleşmesine fırsat vermiş olacağı, kaynaklarının sömürülüp evlatlarının birbirlerine kırdırılmasına yol açacağı dile getirilmiştir. Barışçıl ve medeniyetler düzeyinde iletişimin zaruret olduğu dile getirilmiş. Hazirun medeniyetler düzeyinde dini çoğulculuğa, herhangi bir tarafın hegemanya kurmadığı, uluslararası ihtilafları da güç kullanmaya yönelmediği sürece kabul edeceğini bildirmiş, çatışma yerine medeniyetler arası diyaloğa çağırmış, ihtilafa ve sorumlu özgürlüğe vurgu yapmıştır. Kontrollü hürriyete, adalete, zulmün ve azgınlığın, barışçıl ve meşru araçlarla sona erdirilmesine çağırmaktadır. Buradaki alimler, bütün halkların kaderlerini tayin etme hususunda özgür olduklarını kabul etmekte, her türlü ve zulüm ve despotizme karşı durmaktadır. Barışçıl ve meşru yöntemlerin kullanılmasının desteklemektedir."
Karadaği, Müslümanların kapsamlı bir ıslaha yönelmesi, bunu da siyasi rejimini düzelterek başlaması gerektiğini ifade ederek, adaleti, özgürlüğü benimseyen bir yönetim biçiminin seçilmesi gerektiğini kaydetti. Karadaği, buna paralel olarak da eğitim sisteminin de çağın gerekleriyle yeniden yapılandırılarak geri kalmışlığın ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti.
"Kudüs Müslümanların kalbi durumundadır"
Genel Kurul'da ve sonuç bildirgesinde en önemli maddelerden birinin de Filistin davası olduğunu belirten Karadaği, şunları kaydetti:
"Filistin davası şüphesiz ki eskiden olduğu gibi ümmetin ilk davasıdır, bütün Müslümanları ilgilendirir. Bugün Filistin meselesi çok önemli tarihi bir merhalededir. Kudüs-ü Şerif Yahudileştirilmeye çalışılmakta, Mescid-i Aksa'ya baskınlar düzenlenmekte ve burayı yok etme gayreti gösterilmektedir. Filistin toprakları, yeni yerleşim yerleriyle gasp edilmekte, Filistinliler hareket edemez hale getirilmektedir. Kudüs dini, tarihi ve medeni bir konuma sahiptir. Kudüs, Müslümanların kalbi durumundadır ve namuslarını temsil eder. Buradaki her türlü Yahudi işgali, burasının Müslümanların, Arapların malı olduğu gerçeğini asla değiştirmeyecektir. Birliğimiz Arap ve Müslüman hükümetleri, ilim adamları kurullarını, STK'ları ümmetin büyük davalarına karşı vazifelerini yerine getirmeye çağırmakta ve Yahudilerle normalleşmeyi tamamen reddetmektedir. Birliğimiz, işgalcilere karşı direnişi halkın meşru bir hakkı ve davası olarak görür. Kahraman Filistin halkının, Siyonist işgalcilere karşı direnişini önemser ve bütün Müslüman halkları Filistinlileri desteklemeye çağırır."
Suriye, Yemen, Libya, Irak, Arakan ve Çin'deki çatışma ve zulümlere de dikkati çeken Karadaği, "Genel kurulumuz savaşı, çatışmayı bitirmeyi, buradaki Müslümanların onurunu ve kaderini seçme hakkına sahip çıkılmasını tavsiye eder. Diğer ülkelerde de azınlık Müslümanlarının haklarının korunmasını tavsiye eder. İslamofobiye karşı durur ve Müslüman halkların da kanunlara saygılı ve vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerini tavsiye eder. Ümmetin içerisinde ayrışmalara karşı uzlaşıyı tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
Konferansa Türkiye dışında 6 kıtadan binden fazla, Türkiye'den ise 150'yi aşkın ilim ve fikir adamının katıldığını bildiren Karadaği, toplantının en büyük ve en uzun toplantı olması açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.