Çocuklarımıza oruç ibadetini nasıl anlatalım?

İlahiyatçı yazar Prof. Mehmet Emin Ay çocukları oruç ibadetini doğru anlatmanın ve bu ibadete alıştırmanın önemine dikkat çekti. “Çocuklar gönüllerine hitap eden şeylerden daha çok etkilenirler. O halde bu mübarek ayda, fakir ve yoksulları gözetirken, çocuklarınızı da bu faaliyetlere ortak edin.” diyen Mehmet Emin Ay, yazısını “Göreceksiniz ki oruç çocuklar için arzu ile yerine getirmeyi istedikleri bir ibadet haline gelecektir” dedi

İşte Mehmet Emin Ay'ın fikriyat.com için kaleme aldığı yazısından bazı başlıklar;

İnsan karakterinin 2/3'ünün çocukluk yıllarında teşekkül ettiğini söyler uzmanlar… Bu nedenle, çocuk eğitimi üzerinde çalışanlar, çocukluk yıllarının planlı ve bilinçli bir şekilde çocuğa yönelik eğitim-öğretim faaliyetiyle geçirilmesi gerektiği kanaatindedirler. Genel eğitimin önemli bir bölümünü teşkil eden din eğitimi-öğretiminde de durum farklı değildir. Çocuklara verilecek din eğitimi öğretiminin de çocukluk yıllarında planlı ve bilinçli bir şekilde başlatılması ve devam ettirilmesi gerekmektedir. Din eğitimi ve öğretiminin önemli bir parçasını ibadetlerin öğretimi oluşturmaktadır. İbadetler, inancın insan ruhunda yerleşip pekişmesini sağlarlar. Çocuğun ruhsal yapısının, yetişkinlerden daha hassas olduğunu düşünecek olursak, onların, özellikle anne babalarının, ibadetleri yerine getirirken duydukları manevi hazzı, hassas bir şekilde hissettiklerini söyleyebiliriz. Secde ederken, namaz kılarken, Kur'an okurken gördüğü anne-babasında hissettiği farklılık, çocuk için önemli birer dinî tecrübedir.

ÇOCUKLARIMIZA GÜZEL KAVRAMLARLA ANLATALIM

Her bir ibadetin, bir öğretim tarafı bir de tatbikat kısmı vardır. Çocuklar hem bilgiye hem de görgüye ihtiyaç duyarlar. Biz yetişkinler çoğu kez, işin öğretim kısmını ihmal ederiz. Çoğunlukla ibadetler, çocuklar tarafından görülerek icra edilir. Namaz da böyledir, oruç da… O halde yapmamız gereken, Ramazan ayı gelmeden önce, henüz oruç tutmakla mükellef olmasa da çocuklarımızı oruç ibadeti konusunda bilgilendirmektir. Bu öğretim safhasında çocuğa, oruç ibadetinin geçmişte diğer peygamberlere de emredilen bir ibadet olduğu, orucun Allah Teala'nın çok sevdiği bir kulluk ifadesi olarak görüldüğü ve sevabının da Allah Teala tarafından verileceği, oruç tutmakla irademizin güçleneceği ve her türlü isteği bize dayatan benliğimizin disipline edileceği, aç ve susuz kalmakla, fakir ve yoksul insanların halini daha iyi anlayacağımızı, her yıl bakıma alınan fabrikalar gibi, vücudumuzun da yılda bir ay oruç tutmakla organlarımızın adeta bakıma alınıp rahatlatıldığı anlatılabilir. Yine çocuklara sahur, imsak, iftar, mahya, fitre, fidye, kefaret gibi kavramlar anlatılmalı, bu arada orucu bozan ve bozmayan şeylerden de söz edilmelidir. Ancak onları ilgilendirmeyen ve sadece yetişkinler için orucu bozan hususlardan bahsedilmemelidir.

ÇOCUKLARIMIZA NASIL ORUÇ TUTTURALIM

Çocuklarımıza oruç ibadetiyle ilgili gerekli bilgileri verdikten sonra, çevrede yaşanan manevi havanın da etkisiyle çocuk oruç tutma isteği duyacaktır. Oruç tutmakla mükellef olan ve ergenlik çağına ulaşmış olan çocuklarımız için bu ibadetin ifasında söyleyebileceğimiz herhangi bir şey yok. Çünkü onlar zaten yetişkinler gibi oruçlarını tutacaklardır. Ancak henüz ergenlik çağına ulaşmamış, fakat aile ortamında Ramazan'ın manevi havasından etkilenerek sahura kaldırılmasını isteyen ve oruç tutma arzusunda olan çocuklarımız için nasıl bir yol izleyeceğiz? Ayetler ve hadisler yetişkinleri hedef aldığına göre bu hususta söyleyeceklerimiz, bu ibadetin fıkhî yönünü değil, eğitim yönünü ele alacaktır. Dolayısıyla aşağıda ifade edeceğimiz görüşler tavsiye niteliğinde olacaktır.

ÇOCUK İSTERSE TUTABİLDİĞİ SAATE KADAR ORUÇ TUTMALI

Oruç tutmakla mükellef olmayan ve ergenlik çağına gelmemiş çocuklara oruç tutturma konusunda iki görüşten bahsedebiliriz. Bazı din eğitimcileri, oruç tutmakla mükellef olmayan çocukların oruç tutmayı istemeleri halinde sahura kaldırılarak karınlarının güzelce doyurulmasını sağlamamızı tavsiye ederler. Onlar, gün içinde çocukların sabırla oruçlarını devam ettirmelerini ve tamamlamaları gerektiğini düşünmektedirler.

İkinci görüşe gelince… Toplumda geleneksel olarak var olan bir görüşe göre, oruç tutmakla mükellef olmayan çocuklar, oruç tutmak isterlerse şayet, oruç tutturulmalı ve tutabildiği saate kadar tutup sonra bozmalıdır. Şahsî kanaatimize göre, çocuğu oruç tutmaya alıştırmak için böyle bir yöntem de uygulanabilir. Burada oruç tutmaya alıştırmak esas olduğuna göre, bunun da bir alıştırma ameliyesi olduğunu söyleyebiliriz. Zaten çocukluk çağında yapılması gereken, ibadetlere çocukların "alıştırılması"dır. Bunu nasıl sağlayabiliyorsak onu uygulamakta herhangi bir mahzur olmasa gerek. Nitekim namaza alıştırmakla ilgili bir görüşünde, ünlü sahabi Abdullah ibni Abbas (ra), tek secdeyle de olsa çocukların namaz kılmaya alıştırılmaları kanaatindedir.

KOLAYDAN BAŞLANILMALI

Eğitim-öğretimde tedricilik (azar azar, kolaydan zora doğru) önemli bir prensiptir. Bu prensibin oruç ibadetine alıştırmak için çocuklara da uygulanabileceğini düşünüyoruz. Yeter ki bazı yanlışlıklar yapılmasın. Nedir bu yanlışlıklar?… Sözgelimi, bir gün öğlene kadar oruç tutan çocuğa, ertesi günü öğlenden akşama kadar tutmasını ve böylece iki günde bir tam gün oruç tutmuş olacağını telkin etmek… Veya halk arasında "tabak orucu-tekne orucu" isimlerle anılarak yarım gün oruç tutulup, büyüklere bunu para karşılığında satmak… Bunlar çocuğu fırsatçılığa, menfaatçiliğe ve kolaycılığa yöneltebilecek yanlış telkinlerdir. O halde netice olarak şunları tavsiye edebiliriz. Oruç tutmaya alıştırmayı istediğimiz çocuklarımızı önce orucun fazileti konusunda bilgilendirmeli ve orucun sadece Allah için tutulan değerli bir ibadet olduğu konusunda bilinçlendirmeliyiz. Ardından, vaktinde uyutup, uykusunu aldıktan sonra sevdiği yemeklerle hazırladığımız sahur sofrasına kaldırıp karnını iyice doyurmasını sağlamalıyız. Gün içinde kendisini yormasına, enerjisini fazladan harcamasına izin vermeden orucunu tamamlamasına yardımcı olmalıyız. Gerekirse psikolojik yardım ve telkinlerle bunu başarabileceğine inandırmalıyız. Devam edemeyecek duruma geldiğinde ise orucunu bozdurmalı ve ertesi günlerde daha uzun süre oruç tutabileceği imkânlar hazırlamalıyız. Unutmamamız gereken bir şey daha var ki, oruç kişiyi ahlaki güzelliklere yönelten bir ibadettir. Eline ve diline sahip olmaksızın tutulan bir orucun kişiye faydası olmadığı gibi çocuğa da olmaz… Bunu ona anlatmalı ve oruç tutuyor diye evde esip-gürleyen biri olmaya hakkının bulunmadığı da telkin edilmelidir.

PROF. MEHMET EMİN AY'IN FİKRİYAT.COM'DA YAYINLANAN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.