Faiz lobisi yanıldı! Faiz artıran ülkeler enflasyonu düşüremedi... Türkiye kendine özgü izlediği politikayla dikkat çekti / ANALİZ
Türkiye'nin faizi düşürmek için yaptığı her hamle faiz lobisinin itirazıyla karşılaştı. Yüksek faiz, 'düşük enflasyon' için olmazsa olmaz şart ve değiştirilemez ekonomi kuralı olarak sunuldu. Ancak pandemi etkisiyle yükselen enflasyonu düşürmek için faize sarılan ABD ve Avrupa ülkeleri umduklarını bulamadı. Majör merkez bankaları faizi ne kadar yükseltseler de son 30-40 yılın rekor enflasyonu ile karşı karşıya kaldılar.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin ihtiyacı, faizi yükseltmek değil, yatırımı, istihdamı, üretimi ihracatı ve cari fazlayı artırmaktır. Bizim ekonomi modelimizde, yatırım yapan, çalışan, ticaret yapan kazanacak. Bunların hasılasıyla da devlet kazanacak, bütçe kazanacak." ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye'nin faizi düşürmek için yaptığı her hamle faiz lobisinin itirazıyla karşılaştı.
Yüksek faiz, "düşük enflasyon" için olmazsa olmaz şart ve değiştirilemez ekonomi kuralı olarak sunuldu. Ancak salgın etkisiyle yükselen enflasyonu düşürmek için faiz silahına sarılan ülkeler umduğunu bulamadı.
DÜNYADA FAİZ ARTIŞLARI ENFLASYONU DÜŞÜRMEDİ
ABD, Avrupa, İngiltere merkez bankaları başta olmak üzere yapılan sert faiz artışları enflasyonu düşürmedi. FED; Mart ayından bu yana 250 baz puanlık faiz artışı yaptığı halde, ABD'de enflasyon yüzde 9,1 ile 41 yılın zirvesine çıktı. Ülkede enflasyon ağustosta yüzde 8,3'e gerilese de FED'in faiz artış politikası ekonominin iki çeyrek üst üste daralmasına yol açtı.
"FED POLİTİKASINDA DURGUNLUK YOK"
Powell, "FED politikası durgunluk yaratmayı amaçlamıyor. ABD'nin şu anda durgunlukta olduğunu düşünmüyorum. FED, arz-talep dengesini sağlamak için araçlarını kullanmaya devam edecek. Yüksek bir faiz artışı yapabiliriz ama henüz buna karar vermiş değiliz." dedi.
Benzer bir tablo Avrupa'da da yaşanıyor. Avrupa Merkez Bankası, geçen hafta politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,25'e çıkardı. Banka böylece 24 yıllık tarihinde ilk kez bu oranda bir faiz artışına gitti.
UMDUKLARINI BULAMADILAR
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde "Enflasyon bir süre hedefin üstünde kalmaya devam edecek. Önümüzdeki toplantılardaki faiz kararları verilere bağlı olacak." şeklinde konuştu.
ECB, temmuz ayı toplantısında da 11 yılın ardından ilk kez faiz artırımına giderek faiz oranını yüzde 0,25'ten yüzde 0,75'e yükseltmişti. Bu radikal faiz artışına rağmen Euro Bölgesi'nde enflasyon ağustosta yüzde 9,1 ile tarihi zirvede bulunuyor.
Ukrayna'ya müdahalesi nedeniyle Rusya ile tersleştiği için enerji tedariki konusunda zor günler geçiren Avrupa'yı zor bir kış bekliyor. Lagarde, "Yüksek enerji fiyatları satın alma gücünü düşürüyor. Şirketler de yüksek enerji fiyatlarından etkileniyor. Enerji hâlâ enflasyonun ana kaynağı." dedi.
Artan enerji ve gıda fiyatları Almanya'da enflasyonun 50 yılın en yüksek seviyesine çıkmasına neden oldu. Temmuzda yüzde 7,5 olan yıllık enflasyon, ağustosta yüzde 7,9 ile ilk petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Almanya Merkez Bankası, enerji krizi nedeniyle ekonominin resesyona girdiğine ilişkin işaretlerin giderek arttığı uyarısı yaptı. Enflasyonun gelecek aylarda çift hanelere ulaşabileceğini duyurdu.
İngiltere Merkez Bankası da Avrupa ve ABD'dekine benzer adımlarla yükselen enflasyonu durdurmaya çalışıyor. Ocak ayında yüzde 5,5 olan İngiltere'deki enflasyon ağustos ayı itibarıyla yüzde 9,9'e yükseldi.
Faizleri 0,25'ten yüzde 1,75'e çıkaran İngiltere Merkez Bankası'nın bu hafta vereceği kararla faiz artışını sürdürmesi bekleniyor.
Arjantin'de ise yüksek enflasyonla mücadele etmek için yılbaşından bu yana 9 kez faiz artışı yapıldı. Politika faizi yüzde 38'den yüzde 75'e yükseltildiği halde, enflasyonun yüzde 51'den yüzde 78,5'e çıkması engellenemedi.
İlk kez bir ayda iki kez faz artışı yapan Arjantin'de enflasyon son 20 yılın zirvesinde bulunuyor.
Güney Amerika'nın ikinci en büyük ekonomisine sahip Arjantin'de enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 90'lara çıkması öngörülüyor.
Türkiye'de ise Merkez Bankası, Batı ülkelerinde kabul görmüş politikalarını bir kenara iterek kendine özgü bir politika izlemesiyle dikkat çekiyor.
2021'i yüzde 36 enflasyon ile kapatan Türkiye; düşük faiz ortamında daha fazla yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme politikasını benimsedi.
Geçen yılın son dört ayında üst üste aldığı kararlarla faizi yüzde 18'den yüzde 14'e düşüren Merkez Bankası, 7 ay ara verdiği indirim adımlarına Ağustos'ta bir yenisini ekledi ve politika faizini yüzde 14'ten yüzde 13'e çekti.
Enflasyon ise yüzde 80,21'e yükselse de artış hızı iyice yavaşladı.
"TÜRKİYE ASIL YIKICI OLANIN ÜSTESİNDEN GELDİ"
Başkan Erdoğan, "Bugün itibariyle bütün dünya yüksek enflasyon gerçeği ve işsizlik tehdidiyle boğuşuyor. Türkiye ise kendi ekonomik modeli sayesinde tarihinin en yüksek üretim, ihracat ve istihdam seviyelerine ulaşarak bu iki tehditten asıl yıkıcı olanın üstünden gelmeyi peşinen başarmıştır." ifadelerini kullandı.
2022 yılında yaklaşık 90 merkez bankası faiz artırımına gitti. Bunların yarısı tek seferde en az 75 baz puanlık artış yaptı. Ancak merkez bankalarının enflasyonu yenmek için faiz indirerek uyguladığı sıkılaşma politikaları ülke ekonomilerini durgunluk riski ile karşı karşıya getirdi.
Majör merkez bankalarının para politikalarını eleştiren Columbia Üniversitesi Profesörü ve Nobel Ödüllü İktisatçı Josef Stiglitz de faiz artışlarının arz problemlerini çözmediğine vurgu yaptı.
"ÇARE FAİZDE DEĞİL YATIRIM VE ÜRETİMDE"
Stiglitz, "Faiz oranlarını yükseltmek, arz yönlü sorunları çözmez. Hatta durumu daha da kötüleştirir. Çünkü arz sıkıntılarına yönelik daha fazla yatırım yapılması gerekir. Ancak faiz oranlarını yükseltmek bu yatırımları yapmayı daha da zorlaştırıyor. Standart faiz artışı öneren ekonomik modeller daha fazla enflasyona yol açabilir." şeklinde konuştu.
"SORUNUN TEMEL KAYNAĞINA İNMİYORLAR"
Ünlü iktisatçı, faizleri çok agresif şekilde artıran merkez bankalarının fiyat artışlarını tetiklediğini belirtti. Stiglitz, "Faiz oranlarını yükseltmek, fiyatların daha da yükselmesine ve daha fazla enflasyona yol açabilir. Faizi yükseltirseniz ev sahipleri yüksek maliyetleri kiracılara yansıtır ve yine enflasyon artar. Şunu sormak istiyorum. Faizi yükseltmek daha fazla gıdayı ve enerjiyi nasıl sağlayacak ve çip arzı sorununu nasıl çözecek? Sorunun temel kaynağına inmiyorlar. Asıl risk işlerin daha da kötüleşecek olmasıdır." dedi.