CHP'nin konsolostan bozma Genel Başkan Yardımcısı nam-ı diğer "Muhasebeci Kenan" bu sefer de Münbiç konusunda uyarmış.
Uyarmasa ne yapardık! ABD'nin PKK'dan şappadak vazgeçeceğini, Afrin'den kaçan PKK uzantısı örgütün Münbiç'e yığınak yaptığını asla bilemezdik. TSK da ne taktik ne stratejik çalışma yapar, öyle cumburlop Münbiç'e dalardı.
Haliyle, perişan olurduk!
İyi ki "MuhasebeciKenan" var, kıymetinibilelim. Hatta mümkünse alnından öpelim.
Daha evvel de Afrin konusunda uyarılarda bulunmuştu.
TSK ile birlikte savaşan Özgür SuriyeOrdusu'nu (ÖSO) DEAŞ'la bir tutmasınaramak kalmıştı hani.
Şu hale bakın...
"Kara ordumuz" diyerek malum terör örgütünü binlerce TIR silahla donatıp Mehmetçiğin karşısına diken ABD'ye tek laf etme, müstevlilerin mahut taşeronlarına karşı Mehmetçikle omuz omuza savaşanlara karşı demediğini bırakma!
***
"Muhasebeci Kenan"ın "uyarıları" Afrin'de tutmadı; büyük bir zafer kazanıldı.
Hayır, özür dilemedi.
Tam aksine, şöyle dedi: "TSK'nınkanıyla canıyla kazanmış olduğu Afrinmücadelesini iç politikaya malzemeyapılmasını asla kabul etmeyiz."
Kimsenin iç politikaya malzeme yaptığıyok.
Siz Zeytin Dalı Operasyonu karşıtı imza kampanyalarına katılırken, milletvekilleriniz "sınırımızda başkası olacağınaPKK olsun" derken, Tuncay Özkan gibi genel başkan yardımcılarınız, "Afrin'in bizekazandıracağı bir şey yoktur. AKP iktidarıburadan çocuklarımızın kanınıdökmek dışında bir şey elde edemez" derken, Mehmetçiğin ölümüne desteklenmesi size "iç politikaya malzeme yapmak" şeklinde gelebilir.
Nihayetinde...
PKK uzantısı o teröristler hakkında Genel Başkanınız, "vatanını kurtarmak içinörgütlenmiş bir örgüt" demişti, daha ne olsun.
***
Her şeye Erdoğan'a yarar mı yaramaz mı açısından bakarsanız, hep böyle rezil rüsva olursunuz. Kılıçdaroğlu gibi önce "Afrin'e girmeyidoğru bulmuyorum" dersiniz, zaferkazanılınca da "ordumuza her zamangüvendik" dersiniz.
Erdoğan nefretiyle kendi kendinizi zehirlemeye devam ederseniz savrulacağınız yer, Erdoğan'a karşı çıkan her gücün "hizmetine" girmek, yani "bozgunculuk" yapmaktır.
An gelir PKK'ya umut bağlarsınız, an gelir FETÖ'ye.
Mesela, "Atatürkçülüğü" kimseye bırakmayan Sözcü'nün o aklı evvel Çölaşan'ı "bizim yapamadığımızı Hocaefendi yaptı" demiş, daha sonra da PKK'nın siyasi ayağına oy istemişti.
Bakınız, Soner Yalçın dünkü yazısında ne diyor: "ABD'nin elinde iki 'silahı' vardı: - Biri PKK... / - Diğeri FETÖ... /Amacı; FETÖ'yü darbeyle iktidara taşıyarak, PKK'yı hedefine ulaştırmaktı: 'Birleşik Kürdistan!' / Bu sebeple... Ne 7 Haziran 2015 ve ne de 1 Kasım 2015 genel seçimleri umurundaydı! Hükümet olmak değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı indirerek iktidarı tamamen elegeçirmek istiyorlardı!.."
Bu gerçeği siz de görün artık.
Korkmayın "muhalifliğinize" halel gelmez.
Tamam, malum şebekler, "AKP kömürmakarna yardımı mı yaptı, ihale mialdınız, Erdoğan şimdi sizi milletvekiliyapar..." diyeceklerdir.
O kadarına da katlanacaksınız artık.
Zira bu şebelekliği siz ürettiniz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.