G.Saray'ın yüksek tempolu, presli, oyunu karşı alana yıkan ilk yarım saatlerine gerekli tedbirleri almazsanız çok büyük sıkıntılar yaşarsınız. Kasımpaşauygulaması gerekenlerin tam tersiniyaptı. Balçık haline gelen zeminde kısa paslarla ve daha da önemlisi top sürmeye kalkarak sürekli prese takılıp kalelerinde kısa sürederekor pozisyon verdiler. Eğer Ertuğrul'un kurtarışları olmasa 20 dakikada maç biterdi. 30. dakikadan sonra Kasımpaşa büyük hatalarından arınıp, doğruyu oynamaya başladı. G.Saray'ın da temposu düşünce oyun dengelendi. İkinci yarı da dengeliydi ancak G.Saray'ıen rahatlatan olay dörtlüdefans bloğunun hepsininfizik açıdan güçleriylebu tip zemini iyi kullanmalarıydı. Bu yüzden de G.Saray, oyun kurgusu bozulsa da pozisyon vermiyordu. Ama Muslera'dan hiç alışık olmadığımızbir büyük hata gelince skoradenge geldi. Bundan sonra G.Saray işin ciddiyetini anlayarak yüklendi. Fatih Terim de arka arkaya hamlelere başladı. Baskı arttı. Kasımpaşa da büyük direnç gösteriyordu. Sonuçta Onyekuru yine yaptığı ani sızmayla takımına penaltıyı kazandırdı. Ve G.Saray zorlandığı maçta üç puanı aldı. G.Saray'ınilk yarım saatten sonra oyundüzenini oturtamamasının enönemli nedeni orta saha teşkilinde Fernandes, Etebo ve Kerem'in birbirlerini hiç tanımamasıydı. Orta hakemlerin büyükler lehine takdir haklarını kullandıkları bilinen gerçek ama büyükler lehine verdikleri önemli kararlarda 'Göremediler' diye iyimser davranıyoruz. Bu sezon en büyük eyyam VAR'da yapılıyor. 1-1 iken Kasımpaşa lehine penaltı vardı ama karar gelmedi. Sürpriz de değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.