Maça G.Saray tempolu başladı ama bu çok kısa sürdü. Çünkü taraftar sinerjisi yoktu. Şampiyonluk yarışı birçok takım tarafından nefes nefese gidiyordu. Rakip de Beşiktaş'tı. Bu yüzden kontrollü oynamak gerekiyordu. G.Saray da ilk yarıyı böyle oynadı. Ofansifgüç kısıtlandı, rakibin kendi alanındauyguladığı pres organize olmalarınıengelledi. Biri Onyekuru diğeri de kornerdenDonk'un kafası ile gole yakın iki pozisyonoluştu. En büyük artı ilk yarıda rakibe hiçpozisyon verilmeyişiydi.
Terim ikinci yarıya ilk 45 dakikanın en olumsuz ismi Belhanda yerine Ömer ile başladı ve çok daha etkili, üretken bir G.Saray gündeme geldi. Bu devrede oyunu tamamen G.Saray domine etti. Maçı kazanacak pozisyonlar da buldu ama değerlendiremedi. Bana göre Terim bu baskılıve etkili ikinci yarıda, Ruiz ile Vidaarasında pasifize olan Falcao'yu dahaerken çıkarmalıydı. En başarılı isimlerDonk, Lemina ve Seri'ydi.
Beşiktaş beklenen futbolunu sergileyemedi. Öncelikle hücumda çok yetersiz kaldılar. 90 dakikada tek pozisyon bulabildiler; o da ikinci yarıda N'Koudou ile gündeme geldi. Fransız futbolcu, pas verse gol olurdu ama çaprazdan şutu tercih edince kalede ne de olsa Muslera vardı. En düşük performansısergileyen isimler Boateng ile Burak'tı. En başarılı oyuncular ise iki stoper Ruiz ve Vida... Sergen Yalçın'ın en doğru taktik stratejisi de kanatlarda N'Koudou ile Boyd'un geriye çok ciddi yardımları ile Galatasaray'ın en önemli etkinliği olan kanat bindirmelerine hiç şans tanımamalarıydı.
Ama Beşiktaş 1 puan kazansa da seyircisiz maçta oynadığı futbol tatmin edici değildi. Bu puan da kendileri için şampiyonlukyarışını terk etmek demekti.
Alışılmış yoğun taraftar baskısı olmayınca bundan destek alan futbolcular da baskı yapamayınca hakem Abdulkadir Bitigen rahatladı ve iyi bir maç yönetti.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.