Bir takımın sportif başarısı için başkanın ve yönetim kurulunun içinde de hiç olmazsa en az bir kişinin futbolun teknik yönünü iyi anlaması, dünya futbolundaki gelişmeleri yakından takip etmesi gerekir. Teknik kadro kararı için masaya
Cocu ve Comolli isimleri geldiğinde yönetimde, futboldan anlayan bir kişinin hemen söz hakkı istemesi ve şunları söylemesi gerekirdi: "Hiçbir Hollandalı hoca ülkemizde başarılı olamadı. Hiddink, PSV'yi Avrupa şampiyonu yaptı F.Bahçe'ye geldi. F.Bahçe dört ayda puan çetvelinin alt sıralarına düşüp ligin en çok gol yiyen ikinci takımı oldu ve Hiddink görevden alındı. Uzun seneler sonra Hiddink bu kez milli takımımızın başına geldi. Yine başarısız oldu. Ayrıca Advocaat ve Rijkaard örnekleri de var. Bugün artık Avrupa futbolunda Hollandalı teknik adam yok. Hollanda Ligi artık sıradan bir lig. Ayrıca dünya futbolunun devlerinden Hollanda Ulusal Takımı'nın son senelerdeki hali ortada. Hemen konuyu gündemden kaldıralım."
Comolli için de şöyle bir görüş bildirmeliydi: "Yabancı idari menajerler bizi tanımıyorlar. Comolli 6 senedir işsiz. Daha da önemlisi yakın zamanda Aziz Yıldırım döneminde İtalyan Terraneo örneği var. Hem maddi hem de sportif hüsran yaşanmıştı." Tabii bunları konuşacak
kimse olmayınca yönetim
bu ikiliyi takımın başına getirdi.
Ama bu hatalardan mutlaka
dönülmesi gereken gelişmeler
kısa sürede arka arkaya yaşansa
dahi ısrar edildi.
LİGDE TREN KAÇTI...
Kayseri maçından hemen sonra gazetemdeki köşemde "YOL YAKINKEN" başlıklı yazımda milli maç arası tam zamanı radikal kararlar gerekir diye belirttim. Şimdi o yazımla ilgili kısa bir hatırlatma
yapayım. İki nokta çok önemliydi: Birinci
konu teknik açıdan, yeni bir kadronun uyum
sağlaması için kadro istikrarı mutlak şarttır ama
Cocu her maça 4-5 değişik oyuncuyla çıkıyordu.
Ayrıca maçların gidişatlarına göre oyuncu
hamleleri de son derece hatalıydı. Böyle bir
tabloda başarılı olmak, istikrarlı neticeler almak
futbolun doğasına aykırı bir durum.
İkinci işaret ettiğim konu ise daha önemliydi: Kayseri maçından iki gün önce Harun ve Reyes transfer edildi ve Cocu takımın iki kaptanı ve emekçisi Volkan ile Mehmet Topal'ı kulübeye çekip iki günlük transferleri oynattı. Avrupa'dan birinci
sınıf ses getiren çok önemli bir kaleci de transfer
etsen, gelir gelmez ilk maçta forma
verilmez. Değil ki Harun Tekin'e!
Bu çok önemli teknik adam yanlışı.
İki takım kaptanını moralman
çökerttiği gibi diğer futbolcular
tarafından da güven kaybı
yarattı.
Sonuçta Cocu'nun bugüne kadar yaptığı her şey yanlış. Hatta aklıma yeni gelen bir
durum daha var. Bu sene takım
gençleşecek dendi. İki tane istikbal
vadeden genç yetenek vardı. Eljif ve Barış,
ikisi de iyi başlangıç yaptılar. Sonra yok sayıldılar.
Sonuca baktığımızda yedi maçta 14 puan
gibi tarihi rekor puan kaybı var. Sıralamada
da 14. Bir de tarihi farktan kurtulunan Zagreb
hezimeti...
Bu tablo 'felaket olursa ancak' diyen Ali Koç için neler ifade ediyordur. Artık bundan sonra ligde tren kaçtı. Ama
yeni bir oluşumla hiç olmazsa Avrupa kulvarındaki
şans devam eder.
4 EYLÜL 2018
Milli maç arasında radikal kararlar alınması gerektiğini ifade etmiştim.