Türkiye uzun ve zorlu bir demokrasi maratonunun ardından
"tercihini" yaptı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne
"evet" dedi. Evet'i elde etmek sanıldığı kadar kolay olmadı.
Görünürde
"evet" çabası vardı. Ama içeride ve dışarıda
"öylesine örgütlü" hayır cephesi
inşa edilmişti ki, bu gerçek tam olarak
fark edilemedi.
***
Dün saat 18.00'den itibaren AK Parti Genel Merkezi'nde sandık sonuçlarına an ve an takip ettim.
Seçmen yeni sisteme vize verirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a güvenini de bir kez daha tescilledi.
Peki;
"Daha güçlü evet mümkün müydü?" bunun ayrıntılı analizi yapılacaktır.
Şimdi güçlü siyasi ve toplumsal restorasyon zamanı. Yani yeni sistemi topluma tam manasıyla mal etme ve 2019'a kadar geçecek süreyi yeni bir tanıtım, anlatım ve ikna kampanyasına dönüştürme zamanı.
***
Süreç içinde MHP'nin rolüne gelince...
Anayasa paketinin milli iradenin takdirine sunulmasına yardımcı oldu. MHP bu noktada üzerine düşeni yapabildi. Lakin,
AK Parti+MHP denklemi siyasi sahada işlemedi.
Büyükşehirlerin mesajı, Doğu ve Güneydoğu'dan yükselen ses, çok dikkatli okunmalı. Ekonominin siyasal mesajı da bu tabloya eklenmeli.
Bugünden itibaren Türkiye'de yeni bir sistem yeni bir fırsat penceresi açılıyor. Millet şaşmaz ferasetiyle Türkiye'nin yönünü tayin etti. Şimdi görev Türkiye'yi yönetenlerde ve yönetime talip olanlarda.
Milli iradeye güvenen her zaman kazanır.