Upuzun yıllar boyunca...
Çıkar hesabı yapıp dünyayı yeniden
dizayn etmeye çalışan onlar!
Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren onlar!
Enerji kaynaklarını kendi kontrollerine
alabilmek için farklı coğrafyalardaki
türlü terör faaliyetlerini destekleyen
yine onlardır!
...
Amaçları, yükselme-ilerleme istidadı
gösteren hiçbir ülkenin belini
doğrultmasına imkân tanımamak...
Bu ülkelerin zayıf-güçsüz hâlde
bulundukları konumu muhafaza
etmelerini ve daima kendilerine bağımlı
olarak yaşam sürmelerini sağlamak...
Neticede, kendi insanlarına her daim
müreffeh bir ortam sunabilmek için, bu
ülkelerin iliğini-kemiğini dibine kadar
emmeye, sömürmeye devam etmektir!
...
Geçmişte, bizdeki darbelerin kaynağı...
Halkı birbirine kırdıran, PKK'yı kuran,
Paralel Örgütü baştan beri planlayıp
ülkenin başına musallat eden, besleyen,
taktik veren, hedef çizen yine onlardır!
...
Son dönemdeki 'Gezi Olaylarının,
Silahlı Kuvvetlerimize dönük
yargı operasyonlarının, montajlı
iftira kampanyalarının' müsebbibi
de şüphesiz onlardır!
Partileri bile dizayn etmeye kalktıkları
ve başarılı oldukları da bir gerçektir...
Baykal'a-MHP üst yöneticilerine karşı
kasetli şantajların üstündeki örtüyü
kaldırsan, altından çıkacak olan yine
'onlar' olacaktır!
...
Eski dönemde Asala'yı destekleyen,
El Kaide'yi örgütleyen, bugün halâ
muamma gibi duran DAEŞ'i kuran,
güçlendiren de aslında onlardır!
...
Yıllardır besledikleri terör yuvalarının
her katliamında içten içe 'gülen'...
Ama kamuoyu karşısında 'timsah
gözyaşları döken' de hep yine aynı
ülkeler, 'onlar' olmuşlardır!
...
Bu satırları okuyan herkesin artık adı
gibi bilmesine karşın burada 'onlar'ın
hangi ülkeler olduğunu açıkça saymak
yakışık almaz! Şu an çoğu Antalya'da
misafirimizdir ve belirtmek gerekir ki,
bu ülke liderleri bile 'kendi derin
devletlerinin' kalkıştığı bu pis
işlerden tam anlamıyla haberdar dahi
olmayabilir!
...
Gel gör ki...
İşte, tarihin akışı içerisinde, olayların
gelişimi kontrolden çıktı ve çok faklı
yönlere doğru harekete geçti!
ABD'de ikiz kulelerin terör saldırısıyla
yerle bir edilmesi, belki de bu rota
değişikliğinin ilk işaret fişeğiydi!
Sonrasında da çeşitli batı ülkelerinde
terörist saldırılar üst üste gelmeye
başladı...
'Keser döner-sap döner...
Gün gelir hesap döner' şeklindeki
Türk deyişi, gerçekliğini ispata yöneldi!
...
Fransa'da kısa süre önce örneğin...
Çıkan sokak olayları tam yatıştı derken,
karikatür dergisi Charlie Hebdo ve bir
markete düzenlenen saldırılarda 18 kişi
hayatını kaybetmiş, saldırıları, El
Kaide'nin Yemen kolu üstlenmişti...
Malûm, önceki gece de Paris, yine eş
zamanlı silahlı ve bombalı saldırılarla
kana bulandı. Ülke sınırları kapatılıp
olağanüstü hâl ilan edildi...
Vahşi-insanlık dışı saldırılarda 200
civarında kişi hayatını kaybetti!
...
İşte tam da bu noktada, 'iyi olacak
hastanın doktor ayağına gelir'
deyişini hatırlamakta fayda var...
Gerçi G-20 zirvesi için aslında dünya
liderleri ülkemize geldiler ama olsun,
aynı kapıya çıkmış oldu!
...
31 yıldır terör altında inleyen bir
ülkenin Cumhurbaşkanı olan ve terör
konusunda 'doktorluk ihtisasına'
erişen Erdoğan'ı toplantılarda eğer çok
iyi dinler, tavsiyelerine uyar, yazacağı
reçeteyi aynen tatbik ederlerse...
Bünyelerini tamamen sarmak üzere
olan bu 'terör illetinden' kısa sürede
kurtulmaları mümkün olur!
...
Böylece, Antalya'dan hem tatlı anılarla
hem de kulaklarında şifa formülü içeren
küpelerle ayrılmış olurlar!