Geçmişten buyana kurulmuş tüm
koalisyon hükümetlerinde taraflar;
'Başarıyı bizzat sahiplenmek'...
'Başarısızlığı karşıya yıkmak'
peşinde koşmuşlardır!
...
Kötü gidişin önlenememesi-sürmesi
durumunda ortaklığı ilk bozan taraf
olmak için yarışılmış, böylelikle;
'ülkeyi daha çok düşünen parti'
izlenimi verilmeye çalışılmıştır!
...
Parti açıklamalarında, koalisyonun
diğer ortağına çaktırmadan 'lâf
geçirme yarışı' sıradan bir gösteri
hâline gelmiş, her vesileyle 'böyle
giderse koalisyondan çekiliriz'
tehditleri olağanlaşmıştır!
...
Koalisyon ortağı partiler, kendilerine
ayrılan bakanlıkların ödeneklerini
'artırma' diğer bakanlık bütçelerini
ise 'kısmaya' dönük sürekli bir çaba
ve kavga içerisinde olmuşlardır!
...
Milletin önünde birlikte-yan yana
'tebessümlü-sıcak' pozlar verilmiş,
kapalı kapılar ardında ise 'hakarete
varan' tartışmalar ayyuka çıkmıştır!
...
Koalisyonlarda, 'diğerini yok
sayma-etkisiz kılmaya çalışma'
temayülü her zaman ağır basmıştır!
...
Olası bir 'erken seçim' güdüsünden
kaynaklı tedirgin bekleyiş yalnız
koalisyon ortaklarını değil, ülkedeki
her sektörü, toplumun her kesimini
her defasında etkisi altına almıştır;
Devlete güven azalmış, yatırım için
girişimden korkulur hâle gelinmiş...
İşsizlik artmış, enflasyon yükselmiş...
Dış borçlar kabarmış, ekonomi önce
durağanlaşıp sonra inişe geçmiş...
İstikrarsızlık kimi zaman had safhaya
ulaşıp 'iflâsın eşiğine' gelinmiştir!
...
Cumhuriyet tarihimizde maalesef...
İstisnasız her koalisyon döneminde,
'üç aşağı-beş yukarı' aynı tablo
ile karşı karşıya kalınmıştır!
Yine de, şu okuduğunuz satırlarda
'koalisyonların genel karakteri'
olumsuzlukların en hafif olanlarıyla
ifade edilmeye çalışılmış bulunuyor,
bunu da kayda geçirelim...
...
Yoksa...
Sırf diğerine 'kazık atmak' için
girişilen kumpasları, bu yüzden
devletin uğradığı büyük zararları...
Kendi yediği herzelerin üzerine
gidilmesin diye diğerinin arş-ı âlaya
varmış yasa dışılığına karşı izlenen
zorunlu sessizlikleri...
Koalisyon komplolarını, karşılıklı
iğrenç şantajları da dile getirmemiz
gerekirdi ki, içinde bulunulan süreçte
kafaların karışmasının vebalinden bir
parça uzak durmakta hiç olmazsa bir
süre için fayda vardır...
...
Hele şu turlar bir parça hareketlensin,
kendinin ne kadar yapıcı, karşıdakinin
ise ne kadar uyumsuz olduğu yolunda
liderler demeçlere bir başlasın, elbet
bize de hayli yorum fırsatı çıkacaktır!
...
O zaman, tedbirli olunması anlamında
geçmiş koalisyonlardan örnekler verir,
sırf öne sürülen şartlara uyulsun diye
kaçakçının nasıl 'Gümrük Bakanı'
yapıldığını da, bankaların bile krediyi
kestiği iflasın eşiğindeki iş adamının
'Bankalardan Sorumlu Bakan'
olarak nasıl atandığını da, uyum adına
Milli Eğitim'in 'altı ayda' lise branş
öğretmeni mezun etmesine nasıl göz
yumulduğunu da genişçe anlatırız!
...
'Koalisyon' Parlamenter Sistemde
sandık sonucuna bağlı olarak ortaya
çıkan, toplumun gözyaşına, liderlerin
de kısa sürede umulmayacak derecede
yıpranmalarına yol açan bir kâbustur!
...
'Kısımların-parçaların birleşip
bir bütün meydana getirmesi'
anlamında, Latincedeki 'Coalitio'
kelimesinden türetilmiştir!
...
Bu olguya 'Koalisyon' değil, yine
Latincedeki 'Nudet Vitae' den
esinlenip 'Nudasyon' dense yeriydi!
...
'Nudet Vitae'...
Yani;
'Ömür Törpüsü!'...