Politikada hiçbir şey göründüğü gibi
değildir...
Altta kaynayan kazanın içinde neler
piştiğinden toplumun bire bir haberdar
olacağını ummak ise safdilliktir!
Aslına bakarsanız...
Toplum ve medya (olsa olsa)
ocaktan yükselen buharı görebilir
ya da çıkan fokurtuyu (o da belki)
bir nebze olsun duyabilir!
...
Baykal'ın Meclis Başkanlığı adaylığı
ve seçim turları örneğin, siyasette
doktora konusu olmaya namzettir!
Aslına bakarsanız...
Kısa bir süre içerisinde o kadar çok
sayıda politik atraksiyona girişilmiştir
ki, TBMM bahçesinde canlı yayında
gelişmeleri yorumlamak için bekleşen
bizler sonucu tahminde o anki tabloya
değil, lider profillerinin psikolojik
tahlillerine ve dolayısıyla politik bazı
olasılıklara-kehanetlere yoğunlaşma
lüzumu hissetmişizdir…
Ve medyadaki rakiplerimiz sapır sapır
dökülürken, bizler şükür ki gidişata ve
nihai sonuca ilişkin yanılmamışızdır!
Aslına bakarsanız...
Öğünmek gibi olmasın ama(!)
yorumda isabet için 'tecrübe'nin şart
olduğunu da izninizle ekleyiverelim!
...
Seçim turları arasında, partilerin her
türlü varsayımı değerlendirerek sıkı
şekilde haberleştiği de bir vakıadır!
Aslına bakarsanız...
Politikacının zaafı, kendisine ulaşan
ve lehine görünen ümit verici bazı
bilgileri tamamen doğru kabullenip,
aleyhinde olabilecekleri ise göz ardı
ederek tedbir almama alışkanlığıdır!
...
Aslına bakarsanız...
Televizyoncu için de, politikacı için
de bir dakika bile çok uzun zamandır!
Televizyoncukta en büyük hata
ekranın bir dakikalığına dahi olsa
kararması, 'siyaha düşmek'tir…
...
Aslına bakarsanız...
An be an değişkenlik gösterebilen
politikada da en büyük hata şudur;
'Gaza gelip yanılmak!'…
...
Bir Anı;
2002 Genel Seçimleri öncesi…
Koalisyondaki DSP-MHP arasında
'Erken Seçim' tartışması yaşanıyor
ve iki taraftan da 'Hodri Meydan!'
naraları yükselmekte...
...
DSP'nin o günkü Genel Sekreteri
Zeki Sezer ile kanaldaki odamda
çay içip sohbet ederken,
'Erken seçim istiyorsunuz ama
oylarınız çok düşer' anlamında
bir şeyler söyledim...
Bunun üzerine Sezer,
'Araştırma yaptırdık, oyumuz
yüzde 16-17 arasında' dedi...
...
Utana-sıkıla 'bu oranların bana
pek de gerçekçi görünmediğini'
ifade etmeye çalıştığımda ise,
'Diyelim yanıldık, o zaman 14-15
gibi olur!' tahmininde bulundu...
...
Kendimi tutamamış olmalıyım ki,
'Sayın Sezer, bu ortamda
siz ancak yüzde-1 alırsınız'
diyiverdim...
Sezer bunun üzerine köpürmüş,
'Seçimden sonra görüşürüz...'
diyip hışımla kalkmış gitmişti!
...
Neticede, DSP o seçimde yüzde-1
oy alarak Meclis dışında kaldı!
...
Aslına bakarsanız...
Sezer ile daha sonra birkaç kez
görüştük çeşitli toplantılarda...
Ama seçim sonuçlarını ne o gündeme
getirdi, ne de -ayıp olmasın diye- ben!
...
İşte, önümüzdeki günlerde 'Ahmet
Davutoğlu' yeni hükümeti kurma
görevini Cumhurbaşkanımızdan alıp,
partilerle turlara başlayacak, malûm...
Ancak diğer partiler AK Parti ile
koalisyon kurmaya fazlaca istekli
görünmedikleri havası pompalıyorlar!
'Kırmızı Çizgiler' filan...
Aldanmayın!
...
Kongreler yaklaşıyor, koltuğun elden
gitme riski her geçen gün fazlalaşıyor!
Aslına bakarsanız...
Koalisyona girmeye hepsi can atıyor!