Külliye'de Başkan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın ev sahipliği yaptığı 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu, eski yeni birçok siyasetçiyi, sanatçıyı ve sivil toplum liderini buluşturdu.
Bu 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı, önceki yıllardan farklı kılan biraz da içinden geçtiğimiz küresel koşullardı. Birileri görmese de Türkiye 97 yıl öncekine benzer yeni bir küresel kuşatmayla karşı karşıya. BaşkanErdoğan, konuşmasında tam da bu gerçeği vurguladı. "Bundan 97 yılönce bir 30 Ağustosgünü Anadolu'nunbağrına saplanmakistenen hançeri söküpatan atalarımız yeni birufuk açmışlardı. Biz de yürüttüğümüzmücadeleyle sonraki nesillerin önüneçok daha geniş, çok daha aydınlık birufuk açmanın gayreti içindeyiz."
Sonra da 30 Ağustos ruhunu devamettiren gayenin kapsama alanını çizdi: "Bugün Irak'ta, Suriye'de, DoğuAkdeniz'de ve coğrafyamızın dört biryanında verdiğimiz mücadelenin tekgayesi bulunuyor. Bu gaye, öncelikleTürkiye Cumhuriyeti Devleti'nin haklarınısavunmak, bunun yanında dostve kardeş halkların güvenliklerini detemin etmektir. Çünkü sınırlarımızınötesinde milyonlarca insanın hayatıve evi tehlike altındaysa bizim buradahuzur içinde yaşayabilmemiz mümkündeğildir."
Külliye'deki resepsiyon alanına girdiğimde,çevreme biraz da dünle bugünü buluşturano ruha sahip çıkanlar gözüyle baktım. Sürprizler de vardı, ilginç isimler de...
Eskilerden Başbakan Tansu Çiller, eşi Özer Çiller ve Yıldırım Akbulut oradaydı. Ama gözler daha çok mevcut siyasi parti liderlerindeydi. Devlet Bahçeli, MeralAkşener, Temel Karamollaoğlu, DoğuPerinçek, Mustafa Destici ve ÖnderAksakal katılan liderlerdi. Katılmayan ve özellikle manidar karşılanan isim ise cumhuriyetin kurucu partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.
Bu tabloda ilgi çeken isim MeralAkşener'di. Başkan Erdoğan, katılanbütün liderlerle görüştü ama Akşener'lesamimi el sıkışması bir hayli ilgi çekti. Bununbir nedeni CHP'yle hareket etmesiyse birdiğer nedeni de son dönemde siyasi kulislerdeyoğun biçimde konuşulan İYI Parti-Cumhur İttifakı'nın yakınlaşma ihtimaliydi.
Resepsiyonda sadece siyasiler yoktu, iş dünyasından sanat çevresine, spordan askeri cenaha herkes oradaydı. Eski yeni Meclis Başkanları Mustafa Şentop, BülentArınç ve Cemil Çiçek, eski yeni içişleri Bakanları Abdülkadir Aksu, Efkan Ala ve Süleyman Soylu, Adalet Bakanları Abdulhamit Gül-Bekir Bozdağ, Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Turizm Bakanı Mehmet Ersoy dikkat çeken isimlerdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve komuta kademesi de tam kadro oradaydı.
İş dünyasından Nihat Özdemir,Cemal Kalyoncu ve Ferit Şahenk görebildiğimisimlerdi.
Resepsiyon sohbetlerinde ağırlıkla sıcak gündem olan Fırat'ın doğusuna yönelik operasyon ve İdlip'e yapılan rejimin saldırıları nedeniyle gelecek göç dalgası konuşulsa da yer yer siyaset kulisleri ve ekonominin geleceği de konuşuldu.
Siyasetle ilgili merak edilen "Yeni birpartiye ihtiyaç var mı?" sorusuyla, yukarıdada sözünü ettiğim "İYI Parti ileCumhur İttifakı arasında yeni bir ilişkiolabilir mi?" sorusuydu.
Siyasetçilerin genel yaklaşımı şuydu: "Önümüzde seçimsiz en az 3 yıl varve her şey hızlı değişiyor. Öngörmekçok zor"
Bu yaklaşımı bir bankacı da ekonomiyeşöyle uyguluyordu: "Eskiden gelecekplanlardan bahsederken, kısavade için bir yıl, orta vade için 3 yıluzun vade için de 5 yıl derdik. Şimdikısa için sabah, orta için akşam uzunvade için de gece yarısı diyoruz. Dövizkurunun gece yarısı nasıl değiştiğinihep birlikte yaşadık."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.