2001 Krizi sonrasında, Türkiye Ekonomisi'nin yeniden yapılandırılmasında elde ettiğimiz başarı, küresel ekonomik sistemin tıkandığı süreçte, Türkiye'nin de bu tıkanmaya yönetmekadına kendi imkanlarını seferberetmesine büyük imkan sağladı. Türkiye'nin ortalama yaşam standardında sıçramaya oranla, hane halkı borcununmilli gelire oranı, dünyanın öndegelen pek çokgelişmiş ve gelişmekteolan ekonomisindekioranlarınhayli altında. Kamu mali disiplini konusundaki yapısal reformlar ve sürdürülebilir kamu gelirharcama yönetimi, kamu borç stokunun milli gelire oranında da Türkiye'yi başarılıbir konuma taşıdı. Bu başarılarabağlı olarak, Türk Hazinesi'ninnakit yönetimi tarihinin en iyi noktasında. Bu kritik önemdeki imkanlardan yararlanarak, küresel sistemin sıkıştığı noktalarda, gerek 2008-2009döneminde, gerekse de 2013'denbu yana, belirli aralıklarla, yapısalreformların sağladığı hareket kabiliyetini,büyüme hikayemizi sürdürülebilirkılmak adına etkili kullandık.
Bununla birlikte, reel sektörü zor günlerinde desteklemek adına devreye aldığımız manevra alanı, reformların sağladığı imkanlar, uzun vadeye yaydırılarak,makro ekonomik dengeleri zorlayacaknoktaya gelir ise, söz konusu destekler 'balık tutmayı öğretmek'ten, 'balık vermek'e dönüşmeye başlar ki, butablo reel sektörü giderek daha sağlıksız,giderek suni teneffüsle ancakayakta durabildiği bir noktaya getirir, ki bu durum sonun başlangıcı olur. Bu nedenle, Kredi Garanti Fonu'nunreel sektörde sağladığı rahatlamayı,reel sektör güvenini arttırıcı adımlarlataçlandırıp, reel sektörü bir anönce 'balık tutma' noktasına getirmemizgerekiyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus, 2006'dan bu yana küresel ölçekte yürütülen, Türk hanehalkının tüketici güvenini zedeleyicialgı operasyonlarına yönelik toplumsalfarkındalığı güçlendirmektir. Ekonominin kendi dinamiklerini canlı tutarak, paranın dolanım hızının hızlanmasınısağlayarak pazarda nakdindönmesini sağlamak, yeni 'desteklemefonları' oluşturmaktan çok dahaetkili sonuçlar verecektir.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Cemil Ertem'in dünkü tespitlerine bu manada katılıyorum. TürkiyeEkonomisi'nde nakit yönetimi veticari işlem hacminin hızlandırılmasınayönelik açılımlara, tedbirlereihtiyacımız var. Burada, Türkiye'ninholdingleri, büyük işletmelerindenKOBİ'lere ve esnafa doğrunakit akımı ve ticari işlem hacmininyoğunlaştırılması adına önemligörevler düşüyor. Sürdürülebilir yüksek büyüme her şeyin ilacı. EkonomiYönetimi'nin adımları canlanmayamuhakkak katkı sağlayacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.