İlk 45 dakika bittiğinde önümdeki notlara baktım. Duran toplarda Trabzonspor'un gole yaklaştığı andan başka iki kalede de gol pozisyonları ardı ardına 42. dakikada gerçekleşti. Bunun dışındafutbol adına konuşabileceğimizherhangi bir şey olmadığı düşüncesindeyim. Düşük tempo, yana ve geriye yapılan paslar… Öne oynama düşüncesi her iki takımda da yok. Top üçüncü bölgeye geldiğinde ise bırakın gol pozisyonu üretmeyi, atak girişimlerinde bile yetersiz iki takım. Trabzonspor'da sakatlıklardoğaldır ki büyük bir sorun.Çünkü bazı oyuncuların sakatlıklarınedeniyle, yerlerinde daha farklı birisim kullanmak gerekiyor. Örneğin Novak, sol kenarda Nwakaeme ile birlikte ikili oyunlarla takıma katkı yapan isim. Yokluğunda ise Kamil Ahmet ile bu mevki doldurulmaya çalışıldı ama Kamil Ahmet geldikten sonra Nwakaeme'nin de performansının düştüğü bir gerçek.
İkinci yarı ise oyun genelinde topa daha fazla sahip olan ve rakip alanda oynayan taraf Galatasaray'dı. Duran toptaSörloth ile kazanılan golden sonraTrabzonspor, oyunu tamamen kendialanında kabul etti. Ekuban'ın oyuna girmesinden sonra ise ikinci golü bulma adına rakibi eksik yakaladığı pozisyonlar var. Final pası yetersizlikleri öne çıktığıiçin kendilerini rahatlatacak 2. golübulamadılar ve futbolun gerçeği ortayaçıktı. Kaleye savunmanızı yakın kurduğunuzda hata yapma olanağınız doğar. Bu yüzden yenilen gol de bu şekilde gerçekleşti. Maçtan önce Trabzonspor'un kendi sahasında rakibine göre daha önde olduğu gerçeği vardı ama ortaya konulan oyunun istenilen düzeyde olmadığı da bir gerçek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.