Albert Einstein diyor ki; Nedenler değişmeden sonuçların değişmesini beklemek budalalıktır... Dün Gençlerbirliği maçında Trabzonspor'u gördükten sonra bu sözün gerçekliğini düşündüm. Kimliksiz, bir devrim yapan takımın formasını giyme sorumluluğunu taşımayan, vurdumduymaz bir oyuncu topluluğu vardı sahada. Gerçekten üzülmemek elde değil. Fakat yıllardır yapılan yanlışlıkların en son geldiği nokta dünkü manzara olsa gerek... İlkesi, prensibi olmayan, oyuncuya dayalı bu sistem Trabzonspor'u bu noktalara taşıdı. Başkasına benzemehisterisi, yapılan astronomik vegereksiz transferlerle şampiyonbir takım yaratabilme rüyasınınsonuna gelindi... Artık bir karar verme zamanı geldi. İstanbul'un üç büyük takımının hegemonyasına defalarca son veren bir takımın formasını giyen oyuncunun sorumluluğu büyük olmak zorundadır. Kısa, orta ve uzun vadeli planların ivedilikle yapılarak hayata geçirilmesi gerekir. Kulübün içinde bulunduğu mali portre göz önüne alındığında öncelikle şampiyonluk hayali ertelenmeli ve bu takımın tarihine yakışan bir takımı oluşturmanın somut adımları atılmalı... Yoksa geçtiğimiz yıllarda yapılan yanlışlıklar tekrarlanacak olursa çok daha kötü günlerin Trabzon'u beklediğini söyleyebiliriz. En büyük sorununtransferde yapılan önemli hatalarolduğu gerçeği öne çıkartılmasıgereken bir olgu. İbrahim Üzülmez'i tebrik etmeliyiz. ilk 11'de oynayan dört oyuncusundan yoksun olmalarına rağmen bir takım olmanın gerekliliğini sahaya yansıttılar.
MAÇIN EN iYiSi İBRAHİM ÜZÜLMEZ
4 as oyuncusu yoktu ama yine formundaydı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ TRABZONSPOR
Oyuncuların mücadele gücü çok zayıftı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.