Güzel sözleri güzel eylemler takip etmiyorsa, neye yararlar?
Gazla ilerlemek bir yere kadar...
Elbette iyi hasletlerimizi bileceğiz, elbette değerlerimizi kurda kuşa yedirmeyeceğiz.
Ama lafla, gazla olmaz.
Erdemler kuytulara çekilmişse, bütün hoşluklar dilimizde dolanıp bir türlü fiiliyata dökülemiyorsa, içimiz çürümüşken dışımıza cila atıp duruyorsak, neye yarar?
Mesela sürekli "Anadolu insanının irfanı"ndan söz etmek, Anadolu adliyelerindeki aile içi kavga gürültü ve hısım akraba arasında vahşi para pul kavgası dosyalarının üzerlerini örtüyor mu? Hayır!
Her çocuk ve ebeveynleri için yeni bir dönem...
Engelli veya "farklı" çocuklar için de öyle...
Ama sanki öyle bir şey yokmuş gibi yapıp durduğumuzun farkında mıyız?
Başımıza gelmedikçe kayıtsızız.
Hatta bazılarımız hoyratlaşıveriyor.
Çocuklarının sınıfındaki engelli çocuğu uzaklaştırmak için okul kapısını aşındıran velilerin çokluğunu görmezden gelip geleneksel yüce gönüllülükten söz etsek bir faydası var mı?
"Çocuğum etkileniyor" diyor bu insanlar ve kendilerini çok haklı buluyorlar.
Öyle basit, öyle "maddi" bir eşikte takılıp kalmışlar.
Çocuklarının aslında iyi etkilenebileceğini, insani gelişmesine katkı yapabileceğini akıllarına bile getirmiyorlar.
Bir engelli çocuk babası da soruyor onlara: "Ya ilerde çocuğunuza engelli bir kardeş gelirse, o zaman nasıl düşüneceksiniz?"
Aslında çok hayırlı yanları da var; orada rastlamasak, nice sıkıntının varlığını tam olarak kavrayamayacağız...
Geçen gün orada engelli bir çocuğun annesinin uzun uzun yazdıklarını okudum, boğazım düğümlendi.
Okula başlaması gerekirken 2 yıl okula alınmamıştı çocuk?
Müdürler "Ben sorumluluk almam" demişti, öğretmenler "Okumasına ne gerek var" demişti, işler sarpa sarınca aile üyeleri de anneyi sıkıştırıp "Okumasın, biz ona bakarız" duygusuna kapılmıştı.
Ama neyse ki...
Anne ve rastladığı birkaç iyi eğitimci yılmamış, sonunda feraha çıkmışlar.
Gazla ilerlemek bir yere kadar...
Elbette iyi hasletlerimizi bileceğiz, elbette değerlerimizi kurda kuşa yedirmeyeceğiz.
Ama lafla, gazla olmaz.
Erdemler kuytulara çekilmişse, bütün hoşluklar dilimizde dolanıp bir türlü fiiliyata dökülemiyorsa, içimiz çürümüşken dışımıza cila atıp duruyorsak, neye yarar?
Mesela sürekli "Anadolu insanının irfanı"ndan söz etmek, Anadolu adliyelerindeki aile içi kavga gürültü ve hısım akraba arasında vahşi para pul kavgası dosyalarının üzerlerini örtüyor mu? Hayır!
***
Okullar açıldı...Her çocuk ve ebeveynleri için yeni bir dönem...
Engelli veya "farklı" çocuklar için de öyle...
Ama sanki öyle bir şey yokmuş gibi yapıp durduğumuzun farkında mıyız?
Başımıza gelmedikçe kayıtsızız.
Hatta bazılarımız hoyratlaşıveriyor.
Çocuklarının sınıfındaki engelli çocuğu uzaklaştırmak için okul kapısını aşındıran velilerin çokluğunu görmezden gelip geleneksel yüce gönüllülükten söz etsek bir faydası var mı?
"Çocuğum etkileniyor" diyor bu insanlar ve kendilerini çok haklı buluyorlar.
Öyle basit, öyle "maddi" bir eşikte takılıp kalmışlar.
Çocuklarının aslında iyi etkilenebileceğini, insani gelişmesine katkı yapabileceğini akıllarına bile getirmiyorlar.
Bir engelli çocuk babası da soruyor onlara: "Ya ilerde çocuğunuza engelli bir kardeş gelirse, o zaman nasıl düşüneceksiniz?"
***
Sosyal medyaya çok kızıyoruz ya...Aslında çok hayırlı yanları da var; orada rastlamasak, nice sıkıntının varlığını tam olarak kavrayamayacağız...
Geçen gün orada engelli bir çocuğun annesinin uzun uzun yazdıklarını okudum, boğazım düğümlendi.
Okula başlaması gerekirken 2 yıl okula alınmamıştı çocuk?
Müdürler "Ben sorumluluk almam" demişti, öğretmenler "Okumasına ne gerek var" demişti, işler sarpa sarınca aile üyeleri de anneyi sıkıştırıp "Okumasın, biz ona bakarız" duygusuna kapılmıştı.
Ama neyse ki...
Anne ve rastladığı birkaç iyi eğitimci yılmamış, sonunda feraha çıkmışlar.
***
Ne diyeceğimi anlamışsınızdır...
Artık bizzat tek tek kendimizin ve toplumun üzerindeki cilayı kazımanın zamanı geldi.
Bir tamir gerekiyor.
Yapalım.
Eylemdir hakiki, güzel ve hayırlı olan.
***
NOT DEFTERİ
İnsanlar dilediklerini yapmakta kendilerini özgür hissettiklerinde genellikle başkalarını taklit ederler. (ERIC HOFFER / Aklın Muhteris Çağı)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- Japonların zayıfla sırrı ortaya çıktı: Kilo vermek için her sabah 1 tane yetiyor
- Musluk suyu sağlığı tehdit ediyor mu? Bilim insanlarından önemli açıklamalar
- Metabolizmayı canlandıran kış diyeti: Soğuk havalarda fit kalmanın sırları
- Yapılan bu hata çayın lezzetini kaçırıyor: Tavşan kanı çay demlemenin altın sırları
- 2024 Efsane Cuma indirimleri başladı! Kampanyalar kaç gün sürecek: Şahane Cuma ne zaman bitiyor?
- 2025 Hac ek kayıt süreci sona eriyor! Başvuru nasıl yapılır, ücretler ne kadar?
- Hangi burçlar doğuştan lider? Bu 3 burçta liderlik ve zeka adeta genetik
- Beşiktaş - Maccabi Tel Aviv maçı nerede izlenir? TRT Spor frekans uydu ayarı nasıl yapılır?
- 29 Kasım 2024 Cuma Hutbesi | Maddi ve Manevi Tüketiş: Kumar
- O illere gidecek vatandaşlara acil kodlu uyarı
- MSB 1000 personel alımı KONTENJAN DAĞILIMI | Milli Savunma Bakanlığı memur alımı yapılacak branşlar ve kontenjanlar neler?
- AZ Alkmaar-GS maçı ne zaman, saat kaçta? Galatasaray UEFA Avrupa Ligi maçı hangi kanalda?