Zirvenin düğüm maçında, sahaya karakter koyan takım Galatasaray oldu. Eksiklerine, sakatlarına, cezalılarına veya kaybettiği puanlara rağmen, neden şampiyonluğa oynadıklarını gösterdiler. Sadece inatlarını yaşatmadılar, forvetleriolmadan gol pozisyonlarınada girdiler, kilit oyuncuları olmadanmaçı da yönettiler. Başakşehir'inpandemi sonrasının en iyi takımıolduğunu söylemek yanlış değil. Kaldıklarıyerden, sadece küçük formsuzluklarlageldiler bu maça. Ama onları zirvedetutan en önemli özellikleri, birlikteoynama ve "vazgeçmeme" bu kez yoktusahada. Sanki kendi kendine kazanacaklarıbir maç oynayacaklardı. Konsantrasyonudibe çeken bu vurdumduymazlığıncezasını da kesti Galatasaray. Ve maçın başka bir karakteri; Ali Palabıyık'tı. Bu haftanın sonuçlarıve günlerin yorumları onunkararlarını da Başakşehir aleyhinetaşıdı. Mahmut'a gösterdiği sarı kartkomikti. Visca'nın ilk sarı kartına nedenolan faul kararı daha da komik. Üç kartgösterdi, üç Başakşehirli oyuncubir hafta sonrasının on birindençıktı, cezalı duruma düştü. Büyükabisi Cüneyt Çakır gibi, önemlimaçı yönet, berabere bitirt, başınağrımasın formülünü uyguladısanki. Fatih Terim, elindeki kadro ilekazanmanın peşine düşmekten de vazgeçmedi. Rakiplerin puan kaybettiği haftada, beraberlik hiçbir işine yaramayacaktı. Forvetsiz oynadı ama defansı yine bilinen hataları yaptı. Buna rağmen üretmek için çok zorladılar, pozisyonları da yakaladılar. Sonuç; Galatasaray şampiyonlukiddiasını yitirdi. Başakşehirstatükosunu korudu, önümüzdekihafta iki rakibinin birbiri ileoynayacağı maça bıraktı topu. Sürprizlerin sürecinde, yeni hikayelerehazır olalım. Durum bu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.