Aykut Kocaman krizinde yaşananlar ve takımın içinde bulunduğu son durum...
1- Ligde geçtiğimiz cumartesi akşamı berabere biten Osmanlıspor maçından sonra, "Üstüme düşeni yapacağım" cümlesiyle başlayan krizin, salı günü Aykut Kocaman Samandıra Tesisleri'nden içeri girdiğinde bittiği sanıldı. Ancaküç gün içinde yaşananlara ve paylaşılanlarabakarsak, krizin aslında yeni başladığınısöylemeliyiz. Aykut hoca, herkesin saygı duyduğu ve sevdiği bir isim. Arabasını park edip, odasına doğru yürürken de personelde sevinç dalgası yayıldı. Odasındaki kahve makinasına bir kartuş koyup, düğmesine bastığında, kendisine yakın isimler de "hayırlı olsun" demek için yanına geldi. Ne var kiyüzü gülmüyordu."Döndüm ama"dedi "Ben buradadeğilim…"
2- KULÜP TELEVİZYONUNDAN MESAJ!
Aykut Kocaman'ın kolay vazgeçen ve hedefinden uzaklaşan bir insan olmadığını biliyoruz. Kayseri beraberliği sonrasında da ağır şok yaşıyordu ama dik durmayı başarıyordu. AncakOsmanlıspormaçına kadargeçen süreçte,kulüp televizyonundabaşkanayakın isimler kendisihakkında sertyorumlar yaptı. Kulübün refleksleri bu sözleri aslında başkasının görüşü olarak sunar herkese. Çünkü O'nun böyle düşünmediği bir ortamda, diğerleri böyle konuşmazlar. Zor haftalargeçirdiği, transferlergeciktiği halde, oyuncularınınve iddianınarkasında duranAykut Kocamaniçin, eski bir filmdevreye girdi sanırım. Kendi terazisinde ortamın başarıyı getiremeyeceğini hissetti ve Osmanlıspor beraberliği sonrasında, kendisini "başarısız" ilan ederek, "Gereğini yapacağım" dedi. Ayrılacağınıaçıkladı.
3- NEDEN GERİ DÖNDÜ?
Telefonlarını kapatıp, ailesiyle birlikte kafasını toplamaya çalışan Aykut Kocaman, pazartesi gecesi Aziz Yıldırım, Ali Yıldırım ve diğer kurmaylar ile bir araya geldi. O'nu bu toplantıyagötüren en önemlietken, kader ortağıolarak gördüğü AliYıldırım'ın baskısıydı. 3 Temmuz sürecini birlikte yaşadığı, görevden ayrılırken de beraber olduğu Ali Yıldırım, durumun anladığı gibi olmadığı konusunda Aykut Kocaman'ı ikna etmeyi başardı. Sorun olarak görülen gelişmelerin "yanlış anlama" olduğu vurgulanırken, herkes hatanın kendisine düşen bölümünü üstüne aldı. En önemli cümleise, "Biz yönetim olarakseni sorumlu görmüyoruz.Hatalar olabilirama Samandıra'da işlerindoğru yönetildiğineinanıyoruz" şeklindeolandı. Kocaman'ın 'ayrılma' kararındaki kararlığını, 'tam destek' ile zayıflatıp, salı günü takımının başında olmasını sağladılar.
4- TAKIM NE DURUMDA?
Üç beraberlik sonrasında Kocaman'ın yaşadığı travmanın daha büyüğü oyuncularda var. Sivas ve Bursaspor maçlarının sonucu ile ilgili herkes birbiriyle endişeli bir sohbette. Bu maçlarda puan kaybedilmesi halinde taraftarıntepkisi, medyanın sert kritikleri hepsinin korkusu.Eskiden bu durumlarda takımı toparlayan 'ağabey' karakterininbu kez kadrodakiler arasında olmaması da ayrışmayıartırıyor. İstifa eden, gönülsüz dönen bir teknik adam, kötü oynayan- kendine güveni kalmamış bir futbolcu kadrosu var şu anda.
5- ÇÖZÜM NE?
AzizYıldırım daha önce böyle krizleri, 'prim' ile atlattı. 2011 şampiyonluğunda da 13 milyon dolar prim dağıtmıştı. Takım 17'de 16 yaptı. Böyle bir atak gelebilir, profesyonel kadro daha farklı bir motivasyon kazanabilir. Ancak en önemli etken,Fenerbahçe taraftarının desteği. Aykut Kocaman'ın da oyuncularında sahiplenmeye ihtiyaçları var. O kadar keskin ve acımasız bir sosyal medya var ki; takımı bu öfkeden korumak mümkün değil. Stadın boş kalması, sürekli memnuniyetsizlik ifadelerinin kullanılması, aksini düşünenleri de yoldan çeviriyor. Samandıra'nın 'esaslı' bir kalabalığa ihtiyacı var. Sloganlarını samimiatacak ve hemteknik heyeti hem defutbolcuları 'yalnızlık'duygusundan uzaklaştıracakFenerbahçeliler çıkmalı ortaya. Arkası zaten gelir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.