Aziz Yıldırım Beşiktaş maçında, "TFF'deki Beşiktaş'lılar gidecek" diyor. Orman, "Ben böyle bir çirkinliğin içine girmem" karşılığını veriyor. Aynı Orman geçen sezon ise Aydınus ataması için, "Ben bu kararın alt yazısını okuyorum" demişti. Orman şimdi bu tip fikirleri "çirkinlik" olarak değerlendiriyor. Büyük aşama!
Bir planlamayla neler yapabileceğini dört sezon önce Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve yönetimi hepimize gösterdi. Sportifbaşarıdaki önceliğin paradeğil, karar sayısındakidoğruluk olduğunu kanıtladılar. Hedeflerini ve sınırlarını doğru çizerek, bunu gerçekleştirecek teknik adamı takımın başına getirdiler ve sonunda şampiyon da oldular. Ve yakamızıbırakmayan 'kibir' oanda devreye girdi. Fikret Orman başladığıyeri unuttu ve planlama yapmaktan vazgeçti. Bunun yerine kızgın bir dil üreterek kulüp içindeki muhaliflerine gözdağı vermek istedi, öte taraftan hamaset dolu demeçleri ile camiasının beklentilerini yükseltti. Şimdi; sıkıntılar artıkça, çözüm üretecekformüller arıyor. Başında da algı yönetimigeliyor.Buraya kadarı aklınızda tutun; ikincibölüme geçelim.
Fenerbahçe'de geçen sezon 70 milyon Euro'luk bir yatırım ile Dünya Yıldızları'nı transfer etti başkan Aziz Yıldırım. Kulübünson kurşunu olan, stadın isim hakkını sattıve harcadı. Her başarıyı para ile tarif ettiğiiçin, planlama da yapmadı. Takımı değil, kendisinin yöneteceği teknik adamı seçti, her şey birbirine girdi.
Fenerbahçe oyun karakterini, taraftarını ve güvenini yitirdi. Yetersizliklere rağmen ısrarından vazgeçmedi. UEFA tarafından incelemeyealındı kulüp. Transfer yasaklarıgetirildi ve ceza almamakiçin mali disiplin sözü verildi. Maddi yönetimin felaketine, teknik yönetimin cahilliği de eklenince, imkansızlıklar ortamında Dick Advocaat seçimi yapıldı. Hollandalı teknik adamdanönceki alternatif ise AykutKocaman'dı. İki teknik direktöründe ortak noktası; planlamacıolmaları. Arkadaşlığınıyitirmiş, fizik güç olarak geridekalmış, kadrosundaki önemli yıldızlarıgöndermiş bir takımı, Dick Advocaatsantim santim planladı ve bugüne gelindi. Aradaki puan farkına rağmen Fenerbahçeciddi bir şampiyonluk adayı olmayı tekrarbaşardı. Bunu da sahadaki performansıylaelde etti. Şimdi iki bölümü birleştirelim…Beşiktaş maçı sırasındaAziz Yıldırım, hakemkararlarındaki rahatsızlığınıkendi üslubunda ifadeetti. Federasyon'dakiBeşiktaşlılar yüzündenhakemlerin iltimaslıkararlar verdiğine inanıyordu. Enteresandır, aynı yöneticiler ve benzer hatalar geçen sene de vardı ama Aziz Bey, bu ifadeleri kullanmamıştı. Bu sözler Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'a soruldu; "Ben böyle bir çirkinliğin içine girmem" karşılığını verdi. Halbuki geçen sene bu zamanlarda, Gençlerbirliği maçı öncesindeki Fırat Aydınus atamasını eleştirirken, "Ben bu kararın alt yazısınıokuyorum" demişti. Fikret Orman şimdi bu tip fikirleri "çirki nlik " olarak değerlendiriyor. Büyük aşama ! Ve sonuç… Aynı hakemler her sene farklı bir kulüptarafından "endişe ve rici" bulunuyorlarsa,birinci şık; hepsi kötüdür. İkincisi;her takım hatanın kendi lehine olmasınıistiyor. Üçüncü olarak da takımlarınagüvenleri yok. Plan içinde yürüdüklerinde yöneticilerin-başkanların sakinliği dikkat çekici. O zaman bizler de sonuç üstünden gitmiyoruz. Gelişimi izliyoruz. Ama işler iyigidip hedefler oluştuğunda ise bukez gündem hakemlerin üstünekuruluyor. İşin kötüsühepimiz de bu oyuna geliyorve bunu tartışıyoruz. Ve ne yazık ki, başarı veya başarısızlık bu kararlar üzerinden tarif edildiği sürece, yukarda belirttiğimiz değişimler, aktörlerini değiştirerek devam edecekler.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.