CANLI YAYIN
Başkan Erdoğan bugün Afrika'ya doğru yola çıkıyor. Erdoğan önce Güney Afrika'da BRICS zirvesine katılacak. Malum olduğu üzere BRICS Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan bir yapı. Türkiye BRICS üyesi olmamasına rağmen bu zirveye davetli. Bu davetin gerekçesi ise Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı olması.
Bu, Başkan Erdoğan'ın 24 Haziran sonrasındaki ilk Afrika ziyareti. Erdoğan sadece Cumhurbaşkanı olduğu 2014-2018 arasında 20 Afrika ülkesini ziyaret etti.
Türkiye'nin 2005 sonrası başlattığı Afrika açılımı bugün için kayda değer bir yatırıma dönüşmüş durumda. Bu yönüyle artık sadece bir Afrika açılımından değil, hatırı sayılır bir Afrika yatırımından bahsediyoruz.
Tek başına Afrika'yla ihracat hacmimizde yaşanan artışa baktığımızda bile Türkiye'nin Afrika'ya verdiği önemi görebiliriz. Bu yıl Afrika'ya yapılan ihracat geçen yıla oranla yüzde 24.7 artış gösterdi.***
Türkiye'nin Afrika yatırımının tek kaynağı ticaret kapasitesindeki artış değil kuşkusuz. Türkiye, özellikle kültürel diplomasi kanalları açarak ve jeostratejik önemi haiz bölgelerde askeri üsler açarak Afrika'ya önemli yatırımlar yaptı. Yapmaya da devam ediyor.
Türkiye'nin son dönemde Afrika'ya yönelik dikkatini artırmasının bir diğer önemi de Afrika'nın özellikle FETÖ'nün sığınma noktalarından biri oluşu. Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı döneminde yaptığı bütün Afrika ziyaretlerinde FETÖ ile mücadele gündemini asli bir gündem olarak gördü ve muhataplarından FETÖ mensuplarını kendi topraklarında barındırmamalarını talep etti. Özellikle 15 Temmuz sonrasında FETÖ mensubu birçok terörist Afrika ülkelerine kaçtı.
Erdoğan gerek bu teröristlerin teslim alınması, gerekse de FETÖ'nün Afrika'daki terör yuvalarının tarumar edilmesi için yoğun bir çaba sergiliyor. Bu bağlamda Güney Afrika son derece kritik bir ülke. FETÖ'nün Ali Katırcıoğlu, Naci Tosun, Murat Karabulut, Saadettin Başer, Selman Kuzu gibi elebaşlarının Güney Afrika'da olduğunu, bu ülkede FETÖ'nün birçok kirli yatırımı ve ilişkiyi yönettiğini biliyoruz. Başkan Erdoğan'ın bu ziyarette FETÖ ile mücadele bağlamında önemli adımlar atacağını göreceğiz.
Görüldüğü üzere Türkiye bir yandan terör yuvasına dönen Suriye'yi terörden arındırmak için önemli adımlar atarken öte yandan dünyanın farklı bölgelerine kaçmış teröristlerin de izini sürüyor. Unutmayalım ki iki yıl öncesine kadar terörle mücadele bizim için lokal, sınırlarımız içine hapsolmuş bir mücadeleydi.***
Erdoğan, Güney Afrika'da BRICS zirvesinden bağımsız olarak Rusya Devlet Başkanı Putin'le de görüşecek. Rusya-Türkiye ilişkilerindeki işbirliği alanlarının artırılması yanında, yaşanan ihtilafların çözümü noktasında da karşılıklı görüş alışverişinde bulunulacak. Erdoğan, daha sonra Güney Afrika'dan Zambiya'ya geçecek.
Başkan Erdoğan'ın salı günü AK Parti grup toplantısında vurguladığı gibi önemli olan Türkiye için kimin ne dediği değil, Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğudur. Türkiye, iç politikasında da dış politikasında da önüne konulan, dış dünyanın tamamlanmasını istediği ödevleri değil, ülkenin, devletin ve toplumun ihtiyaçlarını ve hedeflerini esas aldı. Erdoğan Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğunu milletine çok iyi anlattı ve millet Erdoğan'dan desteğini hiç esirgemedi.
Bu, Başkan Erdoğan'ın 24 Haziran sonrasındaki ilk Afrika ziyareti. Erdoğan sadece Cumhurbaşkanı olduğu 2014-2018 arasında 20 Afrika ülkesini ziyaret etti.
Türkiye'nin 2005 sonrası başlattığı Afrika açılımı bugün için kayda değer bir yatırıma dönüşmüş durumda. Bu yönüyle artık sadece bir Afrika açılımından değil, hatırı sayılır bir Afrika yatırımından bahsediyoruz.
Tek başına Afrika'yla ihracat hacmimizde yaşanan artışa baktığımızda bile Türkiye'nin Afrika'ya verdiği önemi görebiliriz. Bu yıl Afrika'ya yapılan ihracat geçen yıla oranla yüzde 24.7 artış gösterdi.
Türkiye'nin son dönemde Afrika'ya yönelik dikkatini artırmasının bir diğer önemi de Afrika'nın özellikle FETÖ'nün sığınma noktalarından biri oluşu. Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı döneminde yaptığı bütün Afrika ziyaretlerinde FETÖ ile mücadele gündemini asli bir gündem olarak gördü ve muhataplarından FETÖ mensuplarını kendi topraklarında barındırmamalarını talep etti. Özellikle 15 Temmuz sonrasında FETÖ mensubu birçok terörist Afrika ülkelerine kaçtı.
Erdoğan gerek bu teröristlerin teslim alınması, gerekse de FETÖ'nün Afrika'daki terör yuvalarının tarumar edilmesi için yoğun bir çaba sergiliyor. Bu bağlamda Güney Afrika son derece kritik bir ülke. FETÖ'nün Ali Katırcıoğlu, Naci Tosun, Murat Karabulut, Saadettin Başer, Selman Kuzu gibi elebaşlarının Güney Afrika'da olduğunu, bu ülkede FETÖ'nün birçok kirli yatırımı ve ilişkiyi yönettiğini biliyoruz. Başkan Erdoğan'ın bu ziyarette FETÖ ile mücadele bağlamında önemli adımlar atacağını göreceğiz.
Görüldüğü üzere Türkiye bir yandan terör yuvasına dönen Suriye'yi terörden arındırmak için önemli adımlar atarken öte yandan dünyanın farklı bölgelerine kaçmış teröristlerin de izini sürüyor. Unutmayalım ki iki yıl öncesine kadar terörle mücadele bizim için lokal, sınırlarımız içine hapsolmuş bir mücadeleydi.
Başkan Erdoğan'ın salı günü AK Parti grup toplantısında vurguladığı gibi önemli olan Türkiye için kimin ne dediği değil, Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğudur. Türkiye, iç politikasında da dış politikasında da önüne konulan, dış dünyanın tamamlanmasını istediği ödevleri değil, ülkenin, devletin ve toplumun ihtiyaçlarını ve hedeflerini esas aldı. Erdoğan Türkiye'nin neye ihtiyacı olduğunu milletine çok iyi anlattı ve millet Erdoğan'dan desteğini hiç esirgemedi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
