"Bütün BM üyeleriniKudüs'üntarihi statüsünüsavunmaya davet ediyorum."Bu çağrı bir dünya liderinden,Türkiye Cumhurbaşkanı R. TayyipErdoğan'dan geldi. Erdoğan önceİslam İşbirliği Teşkilatı'nı olağanüstütoplantıya çağırdı. Şimdi deBM Güvenlik Konseyi'ndeki ABDvetosunun ardından BM GenelKurulu'na çağrıda bulunuyor.
Kudüs'ü savunmanın İstanbul'u savunmak olduğunu biliyor Erdoğan. Kudüs'ü savunmanın sadece şehrin kimliğini savunmak olmadığını, İslam'ın izzetini savunmak olduğunu da biliyor. Ve pek tabii Kudüs'ü savunmanın Ortadoğu barışını, dünya barışını savunmak olduğunu da...
ABD'nin provokatif Kudüs kararına yönelik tepkiler sürerken İsrail boş durmuyor. Filistinliler üzerindeki baskıları artırıyor, tam anlamıyla devlet terörü uyguluyor.
Öte yandan bölgede Kudüs sorunu ile birlikte gündemin ikinci sırasına yerleşen İran-Suudi Arabistan gerginliği yeniden alevleniyor. Mücadele sahası Yemen.
Fakat hepimiz biliyoruz ki istenen şey, çatışmanın yaygınlaşması ve mezhebi bir karaktere bürünmesi. Böylelikle İslam dünyasında bir daha geriye dönülemeyecek bir çatlak yaratılacak ve bu çatlaklar üzerinden sömürgeci güçler istedikleri gibi at koşturacak.
Bu, aynı zamanda İslam dünyasında son dönemde ortaya çıkan Kudüs ittifakının da dağılması, bu ittifak üzerinden işlevsel bir birliğin kurulmasının engellenmesi demek. İsrail ve ABD boşuna mı S. Arabistan'a yatırım yaparak bu ittifakı bozmaya çalışıyor.
Müslüman ülkelerin farkında olması gereken husus, Kudüs ittifakının bu coğrafya için ciddi bir imkân olduğudur. Umarım İslam ülkeleri bundan 100 yıl önce olduğu gibi sömürgecilerin tuzağına düşmez, kendi ad ve hesaplarına hareket edebilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.