HDP'liler şiddeti övme ve meşrulaştırma safhasından şiddete başvurma safhasına geçtiler.
Meclis'te dokunulmazlıkların kaldırılmasının görüşüldüğü Anayasa Komisyonu'nda hem kavga çıkarttılar, hem de sonra "linçedildik" diye ağlaştılar.
En son masanın üzerinden AK Partili vekillerin üstüne uçmaya çalışan İdris Baluken, "linç girişimiesnasında omuzumdaçıkık oldu" diye tivit attı.
HDP'li vekiller komisyon görüşmelerini terörize ettikten sonra Meclis'i terk ettiler.
Önce "Yaşasın Önder Apo" sloganı attılar.
Ardından "KürdistanDevrim Marşı" adını verdikleriPKK marşını okudular.
Marşta geçen ifadeler HDP zihniyetini birebir ele veriyor.
"Devrim çarkı..."
"Proletaryanın değirmeni..."
"Sömürücü ve uşakları..."
"Dağların kalbi..."
"Partizanların sesi..."
"Ayaklandılar..."
"Kürdistan'a hayat verdiler..."
"Şehitlerin kanı..."
"Kızıl bayraklar..."
"İşçi Partisi (PKK) önderimizdir!"
Bu görüntü bile HDP'lilerin PKK terör örgütüne verdikleri desteğin kanıtıdır.
***
HDP'liler bu gösterileri cinnet geçirdikleri için değil, bir amaca binaen sergiliyorlar.
Amaç, dokunulmazlıkların kaldırılması sürecini yavaşlatmak.
Bu süreçte bir yandan da bir mağduriyet görüntüsü oluşturmak istiyorlar.
Bunun bir nedeni içeride kaybettikleri kitle desteğini yeniden kazanmak.
Bir diğer nedeni de Türkiye üzerinde uluslararası aktörlerin baskı kurmasını temin etmek.
Belki bu süreçte AK Parti içinden bazılarının zaman zaman dillendirdikleri "gelin biz bu işten vazgeçelim" tezinin bir karşılık bulmasını bekliyorlar.
Kim bilir?
Oysa temmuzda HDP'nin operatörü Selahattin Bey, "Dokunulmazlık mı diyorsunuz? 80 milletvekili arkadaşımlabirlikte, yarın dokunulmazlıklarımızınkaldırılmasıiçin dilekçe veriyoruz parlamentoya. Siz var mısınız? Haydi bakalım siz korkmuyorsanızdokunulmazlıklarınızıhep birlikte kaldıralım"diyordu.
O zamanki vekillerinin birçoğunu 1 Kasım seçimlerinde kaybetti HDP.
İşler ciddiye binince bu kez, dokunulmazlıklar kalkarsa bize "kendi kaderimizi tayinhakkı" doğar diye propaganda yapıyorlar.
Ayrılıkçı ideolojilerini ve gündemlerini açık ediyorlar.
CHP'NİN STRATEJİK HAMLESİ
HDP'nin stratejisi var da CHP'nin yok mu?
Hafta sonu 25 tane "aydın"la buluşmuş Kemal Kılıçdaroğlu.
Ne hikmetse, "entelektüelduruş"larını son dönemlerde paralelyapıdan ve HDP'den (siz onuPKK diye okumaya devam edin)yana koyan "aydın"lar davet edilmiştoplantıya.
Toplantıya katılanlar kıyasıya Kılıçdaroğlu'nun "dokunulmazlıklarınkaldırılması konusundakitavrı"nı eleştirmiş.
CHP'nin "ana muhalefet partisiolarak daha cesur adımlaratması gerektiği" tavsiyesindebulunmuşlar.
"HDP köşeyesıkıştırıldığı"ndan, "sesini çıkarabilecektek siyasi parti"ninCHP olduğundan bahsetmişler.
Teklifin yasalaşması durumunda HDP'yi yalnız bırakmamaları gerektiğinden dem vurmuşlar.
Peki Kılıçdaroğlu nasıl mukabelede bulunmuş.
Yüreklerini soğutmuş bu "seçkin" topluluğun.
Destek görüntüsünün bir "siyasi hamle" olduğunu, teklifin "yasalaşmasınıbeklemedikleri"ni söylemiş.
Stratejiler, stratejiler..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.