ÇİN ya da
İPEK YOLU bir günde meydana gelmedi.
Dünyanın yörüngesini değiştirmek isteyen aklın ürünü... Elbette bir süreç bu! Akşamdan sabaha olacak iş değil. Ancak inanılmaz ince hesapların, müthiş dengelerin göz önünde tutulduğu bir model bu!
65 ülke işin içinde olacak.
Para da enerji de mal da dolaşacak. Günün sonunda kaybeden ABD olacak.
Bu haliyle giderse tabii...
Bütün mücadele de bu haliyle gitmemesi için...
Kavganın görünür boyutu
İKİZ KULE saldırılarıydı. ABD, Irak ve
Afganistan'a girdi. Amaç
ÇİN'in
enerji ile buluşmasının önüne
geçmekti. Enerjiyi kontrol ederek
olası büyük bir rakibi çevrelemek
istiyorlardı. Yani Çin ABD'nin
istediği kadar üretecek, istediği
kadar kazanacaktı... Enerji ile
buluşmasının engellenmesi oyun
kurmasının önüne de çekilen
bir setti!
SATRANÇ YANİ! Bu
mücadelede iki
AKTÖR çok
önemliydi. Enerji vanasını
ÇİN'e
teslim eden İran ile yürüyüşe engel
olma ihtimali bulunan
TÜRKİYE.
Çin enerji ile buluşsa da
TÜRKİYE VETO ettiği an sıkıntı yaşardı. Bu da net ortadaydı!
Suudi Arabistan faktörü önemliydi.
Kaşıkçı da bu nedenle ortadan kaldırılıyordu! Suudlar bir yere gidemesin, Çin ile yakınlaşamasın diye... Sudan'daki darbe de hesaba dahildi!
İPEK YOLU'nun
AFRİKA ayağında Çin'e gem vurmaktı amaç. O da yapıldı! İpek Yolu'nda operasyon merkezi
LONDRA'ydı!
Akıl oradaydı. İngilizler hem
ÇİN'i büyütüyor hem ABD'yi frenliyor hem Ortadoğu'da oyun kuruyordu!
Çin'den İngiltere'ye yol alan
DEMİR İPEK YOLU'ndaki tren 12 bin km mesafe kat ediyordu. Pekin ile Londra birleşiyordu! Moskova ile Ankara'yı da bu oyunun, bu mesafenin içine kattığınızda dışarıda kalan sadece ABD idi! Bu nedenle bu
MODELİN ya
İRAN üzerinden ya Türkiye üzerinden bozulması gerekiyordu! Karşıdaki akıl olaya böyle bakıyordu. Bir de
ANKARA, Rusya ile yan yana yol almak istiyordu. İpek Yolu'nun içinde ama Moskova ile... İşte bu ABD ile
İNGİLTERE merkezli akımların da istediği bir adım değildi. Türkiye'nin savunmasız hali her zaman müşteri buluyordu!
S-400'lerin gelecek olması Türkiye merkezli operasyonları zora sokacaktı... Karada, denizde değil ama
HAVADA güvenlik açığımızın olduğu bilinen bir
SIR'dı! Türkiye bunu Çin ile kapatmak istedi, durdurdular. Şimdi Rusya ile bunu yapacak. Bu yaz teslimat var. O tarihe kadar da
BİZE KARŞI OLANLAR kapıya dayanacaktır...
Türkiye'nin rotasından şikayetçi olanlar ellerinden geleni yapacaktır... Bu da bilinmiyor mu?
Elbette biliniyor!
Rus Kızılordu Korosu'nu taşıyan uçağı kim nasıl düşürdüyse, Rus savaş uçağını Suriye'de Türkiye adına kim nasıl vurduysa benzeri ataklar olacaktır.
EKONOMİK olarak da ellerinden geleni yapacaklardır. Hiç düşünmeden hem de. Yapabilirler mi? O ayrı!
Ama kesinlikle deneyeceklerdir.
Günlerdir
BATI medyası
TÜRKİYE'nin parasını, pulunu dert etmiş durumda... Çünkü nereden bakarsanız bakın
TÜRKİYE ve
İRAN kesinlikle büyük oyunun büyük oyuncuları...
ABD Senatosu'nun Mayıs ayında Gina Haspel'ı CIA Başkanı olarak atanmasının iki nedeni vardı. Biri Türkiye, diğeri İran... Üzerinde çok durmasam da yazdım. Altını kalın çizgilerle çizdiğim noktalar vardı. Paylaştım... Türkiye ve İran Haspel'ın uzmanlık alanıydı.
ABD'nin de yeni dönemde etkin olması için Türkiye ve İran'da kaybetme lüksü olmamalıydı.
Yoktu da! Amerikan Senatosu'nda bunu anlamayan birkaç senatör ikna edildi. Haspel'in Türkiye'ye geldiği Ekim 2018'den önce ilginç bir gelişme yaşandı. İran'da da çok etkin olan bir Türk işadamı (Herkesin tanıdığı) ile 3 saate yakın bir görüşme yapan Haspel, Washington'dan çok mutlu bir şekilde Türkiye'ye uçtu.
İŞADAMI KİMDİ! Bilemiyorum. Kim olabilir ki! Birlikte düşünelim bakalım...
Türk işadamının İran'daki yatırımlarının da Washington'dan yönetildiğini düşünürsek, Haspel doğru kişiyle buluşmuştu.
Haspel, CIA Başkanı olmadan önce hazırladığı raporda, Türkiye ile İran'ın aynı tarafta olamayacağını detaylandırıyordu.
"Türkiye ve İran ne kadar aynı tarafta gibi görünse de bunu bozacak hamlelerin yapılması çok güç değil" notu düşülüyordu!
Suriye ve mezhep farklılıkları kaşınacaktı belli ki! Detaylarda bunlar vardı çünkü...
Haspel, Türkiye'den ayrıldıktan sonra uçağında çok özel bir kişi vardı. Bu kişi, İran istihbaratına çalışmış ama artık Washington adına hareket ediyordu. İran'a giriş izni olmayan bu kişi de, Haspel'ın yıllardır güvendiği isimdi. Bu şahıs, Washington'dan Türkiye'ye uçtuğu sırada da uçaktaydı. Belli ki Haspel'ın Washington'da görüştüğü Türk işadamı ve İran istihbaratında çalışan bu kişinin verdiği bilgiler, CIA Başkanı'nı daha da güçlendiriyordu.
RAPOR bunların katkılarıyla hazırlanıyordu çünkü... Haspel başarısızlığı sevmeyen biri olarak bilinir!
Ancak bu konuda ailesinden birini bile harcayabilecek kadar iş odaklı olduğu pek bilinmez. O nedenle Haspel, CIA'in geleceğini değiştirecek kişi olarak görülüyor.
Ve hedefinde Türkiye ile İran var...
Ne yapar, ne yapabilir bilemem ama hamleler iki ülke üzerinden gelecek. Hem iki ülkeyi yanlarına alacaklar hem
İPEK YOLU'nu ve
ÇİN'i kontrol edecekler. Savaş oyunu bu! Önemli olan bizim kapımıza nasıl dayanacaklar!
AK PARTİ'ye yakın ama muhalif bir hareket için start verilebilir mi?
Mümkün! Finansal operasyon için buradaki para sahipleri ve dışarıdakiler ortak hareket edebilir mi? Bu da mümkün!
Ancak Türkiye de eski
TÜRKİYE değil. Eskisi gibi kırılgan değil. Savaşarak giden koca bir devlet var karşılarında!
Bence ABD bunu herkesten daha iyi görmekte.
Ayrıca Londra da
SİYASİ HAREKETLER ya da
FİNANSAL oyun için hamle
yapmayı deneyecektir...
Hedef elbette Erdoğan ve
AK PARTİ...
İSTANBUL SEÇİMLERİNİN KADERİ NETLEŞSİN, HER ŞEY AYDINLANIR!
HER ŞEY ÇOK DAHA NET GÖRÜLÜR!
Şifre
İSTANBUL! Ayrıca
RUS MAFYASININ İSTANBUL'DA TOPLANMASINI DA HESABA KATMAK DURUMUNDAYIZ! 30
MAFYA LİDERİ burada toplanarak kime ne mesaj verdi? Düşünelim! Ve Türkiye-Rusya ittifakına kim karşı? Neden? Bunları yan yana getirerek düşünelim...
NOT: Dünyanın dengesini anlamaya yarayan hamleler var... Rothschild ailesinin Çin'le işbirliği üzerine çok önemli iddialar oldu.
Çin'de ailenin çok güçlü olduğuyla ilgili çeşitli referans dosyaları hazırlandı.
Ancak aile sustu! Şimdi ilk kez bunu dünyaya açıklıyor...
4 Temmuz tarihinin ABD için önemini bilmeyen yok.
Jacob Rothschild, Londra'daki Christie's'de müzayede için bir zamanlar Avrupa hükümdarlarının sahip olduğu geniş bir mobilya ve el sanat eserlerini satışa çıkartıyor. Aslında bu satış göstermelik. Çünkü 54 parçadan oluşan bu özel antikaların yeni sahibi Huawei'nin patronu Ren Zhengfei olacak. Jacob Rothschild, Çin'le olan dostluğunu Huawei üzerinden gösteriyor yani. Peki
HUAWEI'nin patronunun kızını kim rehin almıştı? Nerede almıştı? Ve ne yapmıştı? ABD'nin hamlesi ile
AİLENİN yani
ROTHSCHILDLER'in hamlesi karşı karşıya... Dünya bu!