Depremden sonra düdük, çanta ve battaniye talebi artmış. El feneri, uyku tulumu ve çadır da öyle.
Yirmi yıl önce de böyle olmuştu.
Çanta talebi 232 kat artmış. Fiyatlar 100 liradan başlıyor, 250 liraya kadar gidiyor. (Düdük ucuz, 20 lira.)
İş bununla bitmiyor, içini dolduracaksın.
Düdüğü içine koyacaksın.
Şişe suyu da koyacaksın.
"Çabuk bozulmayacak" gıdalar da. (Pastırma çemensiz olsun. Bir kavanoz da turşu koy.)
Ev, işyeri ve araç "yedek anahtarı"...
"Bir miktar" nakit para! (Döviz olur mu?)
Yedek kıyafet...
Kimlik bilgileri... Önemli "dokümanların" fotokopileri...
İlkyardım seti...
Radyo ve yedek pil...
Kibrit ve çakmak...
El feneri...
Kalem-kâğıt...
İlaç...
Önemli telefon numaraları...
Eksik kalan, mangal kömürü, mangal, ızgara, maşa, şiş, yelpaze yapmak için gazete. Et ve sucuk. Bir de tavuk kanadı.
Onlar olmadan yaşayabilir misin?
Çaydanlığı almayacak mısın?
Sigara paketini nereye soktun?
Ya tabancan için yedek şarjör?
Saç jölesi, ille de kepek şampuanı.
***
Masraf edecek, zahmete girecek, çantanı hazır edeceksin.
Sonra günler geçecek, deprem olmayacak.
Gıdalar bozulacak, su kokacak, ilaçların tarihi geçecek, para ay sonu gelince harcanacak, radyoyu da "enayilik etmemek için" evde kullanacaksın.
Çantayı da oğlana ya da kıza vereceksin, okula giderken... Hazır çanta var, bir de çanta parası istemesinler.
Sonra bir gün gerçekten deprem olacak.
Donup kalacaksın. Vakit bulursan, çantanı da arayıp bulursan kapıp çıkarsın.
***
Bazı "profesyonel depremciler" ve bazı gazeteler depremden kurtulmak için pratik (!) bilgiler de veriyorlar:
Gaz vanasını kapat (evinde havagazı varmış), şalteri indir (yerini biliyor musun?), binanın girişindeki doğalgaz vanasını da kapat (ya da kapıcıya seslen de kapatsın), ateşte yemeğin varsa indir, WhatsApp'da eşini dostunu ararken fotoğraf ya da video paylaşma, çeneleşme kısa kes...
"Asansördeysen bütün katların durdurma düğmesine bas, durduğu katta dışarı çık, merdiven kenarından en üst kata(!) yönel..." Örneğin 32. kattan inmeye başla, 20'de dur ve dışarı çık, 12 kat tırman.
Ne o, sen evini müteahhide verip bir yerine iki daire almamış mıydın gökdelenden?
Bütün bunlar için de fay hattının senin keyfini beklemesi, kırılmayı şöyle bir on beş-yirmi dakika kadar sürdürmesi gerekecek...
Öyle deprem de ancak bir Nuri Bilge Ceylan filminde olur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.