IRAK'TA GARA BÖLGESİ, hem Derin Amerikan'ın ve aparatları PKK için (Irak-Suriye) koridor görevi görüyor; hem de Türkiye'nin Sincar ve Musul'a açılan kapısı niteliğinde.
Kahraman ordumuzun, Pençe-1, Pençe- Kaplan, Pençe Şimşek, Pençe Yıldırım operasyonları ardı ardına sürüyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türk Devlet Aklı'nın kararlılıkla sürdürdüğü, sınırlarımız boyunca faaliyet gösteren terör unsurlarını 'kaynağında imha' etmek için uygulanan proaktif güvenlik stratejisi başarılarla devam ediyor.
Türkiye, 2016 yılından itibaren Irak ve Suriye sınırı boyunca Akdeniz'e ulaşan hudut içerisinde terör tehdidiyle yalnızca sınırları içerisinde mücadele etmek yerine sınır ötesinde gerçekleştirdiği operasyonlarla tehdidi kaynağında kurutuyor.
Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonların terör örgütlerinin yarattığı tehditleri ortadan kaldırmaya dönük kalıcı başarısı, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde 1984'ten itibaren icra ettiği askerî harekâtlar için de yeni bir dönemeci beraberinde getirdi.
Gerek askerî gerekse istihbari anlamda sahada kazanılan tecrübelerin Irak'ın kuzeyindeki terörle mücadeleye aktarılmasının da getireceği başarı göz önünde bulundurularak, 'terörü kaynağında yok etmeye' odaklı şekilde kontrol altına alınan bölgelerde askerî üslerle kalıcı olma yoluna gidiliyor.
Üslerimiz, özellikle örgütün lojistik destek sağladığı ve kamplar arası geçiş güzergâhlarını bölen stratejik noktalara inşa ediliyor, bu sayede örgütün Kandil'den Hakurk, Avaşin, Basyan, Zap, Metina, Haftanin VE GARA gibi diğer kamp bölgelerine ulaşımının kesilmesi hedefleniyor.
EFSANE ALBAY ANLATIYOR
Bu bağlamda, PKK'nın üst düzey yöneticilerinden olan Sofi Nurettin kod adlı Halef El Muhammed, 8 Mayıs 2021'de Irak'ın kuzeyinde TSK ve MİT koordinasyonunda düzenlenen hava operasyonu ile etkisiz hâle getirilmesi örgütün üst düzey yönetiminde bir gedik açılması yönüyle çok önemli vuruş olduğu kaydediliyor. Bu darbenin önemini aynı bölgede bir çok operasyona katılan Özel Kuvvetler E.
Komutanı, Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma Koordinatörü Mithat Işık değerlendirdi:
-Sofi Nurettin'in ölümü PKK/ YPG'nin Suriye'deki yapılanmasında koordinasyon zafiyeti yaratacaktır.
-PKK/YPG'nin Suriye'den Türkiye'ye yapmak istediği eylemler önlendi.
-PKK ve YPG'nin hareket kabiliyeti ve karar almasında zafiyet yarattı.
-PKK ve YPG arasındaki bağlantı açık ve net olarak ortaya çıktı.
-ABD'nin gizlemeye çalıştığı ve inkar ettiği PKK/YPG/PYD/SDG birlikteliği ispat edilmiş oldu.
-Sofi Nurettin'in gizlendiği mağarada öldürülmesi terör örgütünü daha da hareketsiz kılacaktır. İletişim kanallarını sınırlandıracak bu durum teröristlerin TSK'nın operasyonlarına karşı daha etkisiz kalmasına neden olacaktır.
-Suriye üzerinde uygulamak istedikleri planları bozulan bazı ülkeler yeni planlar ve stratejiler üretmek zorunda kalacak.
-Yabancı ajan ve istihbarat elemanlarının Gara'da militanlara verdiği silah, cihaz, teknik eğitimler ve drone, paramotor eğitimleri de son bulacak.
-Örgütten kaçışlar artacak.
-ABD'den bir heyetin Suriye'ye gelecek olduğu günde Sofi Nurettin'in Gara Dağı'nda öldürülmesi de verilmiş bir mesajdır.
-Murat Karayılan ile birlikte örgütün silahlı kadrolarını yöneten ve örgüt içerisinde ağırlığı olan Sofi Nurettin'in öldürülmesi, örgütün sözde üst düzey yöneticileri arasında güç mücadelesini tırmandıracak. Bu durum da üst düzey kadrolar arasında kırılmalara neden olacaktır"
SONUÇ
Evet. Türk Ordusu, Irak ve Suriye geçiş noktasında tarih yazarken süreç odaklı bir stratejiyi de çok başarılı şekilde uyguluyor. ABD-İsrail terör koridorları, uydu PKK kantoncukları kurma hayalleri sona erdirilirken gelecek 10 yıllarda olası planların önü de kalıcı üslerle kesiliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.