KALLEŞ Esad'ın militanları İdlib'te askerlerimizi şehit etti.
Kalleşlere, saldırının ardından misliyle cevap verildi. Gariban Suriye halkını korumak için görev yapan askerlerimizi hedef alarak kirli yüzünü bir kez daha gösterdi Kalleş Esad rejimine çiçek gönderenlere yazıklar olsun, onu bir lider gibi gösterip muhatap almamızı isteyenler tarihe kara leke olarak geçti.
İdlib'te var olacağız.
Ne Rusya ne ABD ne de Moskova'nın kuklası Esad bunu engelleyebilir. Yeni bir harekat olup olmayacağına yönelik bir soru üzerine Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Noktayı koymak yok" dedi. Esad'a da bu ayın sonuna kadar süre verdi.
Ortadoğu'da bizi piyon gibi kullandıkları yıllar artık çok geride kaldı. Kim ne oyun planı yaparsa yapsın, Ankara'nın aklı galip gelecek.
Kimin dost kimin düşman olduğunu gayet iyi biliyoruz.
RUSYA ÇEKİL ARADAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Rus yetkili makamlarına da 'Burada muhatabımız siz değilsiniz, tamamıyla rejimdir, bizim önümüzü kesme gibi bir durum da söz konusu olmasın" sözü de kararlılığımızın ilanıydı.
Dünyanın her yerinde kaos var. Çin'de yaşananları bir virüsle geçiştiremeyiz.
Çin'in merkeze alındığı çok büyük bir senaryo hazırlandı.
Dünya Çin'i konuşurken, İdlib'in acısını hissederken Van'da yaşanan çığ faciası yüreklerimizi yaktı.
Ancak ne olursa olsun, güçlü olmak zorundayız.
Acımızı içimize gömüp, Ortadoğu'daki gelişmelere güçlü şekilde karşılık vermek zorundayız. Ortadoğu'da Filistin-İsrail barışı diye uydurulan anlaşmayı da tanımadığımızı en güçlü sesten söyledik. Akdeniz planlarını uygulamak isteyen Washington, Esad'ın kopyası Hafter'le Libya'da alan kazanırken, bizim sessizce kalmamız düşünülemez.
Libya ile Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat anlaşmamız, ABD'nin de Rusya'nın da dengesini bozdu.
ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
Çünkü Ankara tarihi bir adım atarak Akdeniz'de dengeleri kendi lehimize çevirdi. Hedef olmamız da son derece doğal. Çünkü artık Washington'dan gelen telefonla karar alan bir Ankara yok. Washington buna alışacak. İstese de alışacak, istemese de.
Çünkü yıllarca Türkiye'ye bir sömürge ülkesi gibi bakanlar tarihin kirli sayfalarında kaldı.
Biz barış için çabalarken, birileri savaş çığlığı atacak.
Askerlerimize saldıracaklar.
Ancak ne olursa olsun, Büyük Türkiye hayalimizden vazgeçiremeyecekler.
Çünkü Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın bu büyük yürüyüşüne çok ama çok büyük bir destek var.
Akdeniz'de de olacağız, Afrika'daki kardeşlerimizle de yürümeye devam edeceğiz. Bu birilerini daha fazla rahatsız edecek.
Ancak verdiğimiz bu rahatsızlık nedeniyle özür dilemeyeceğiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.