2000'LEREkadar "Dışa bakamayan, içe kapanmış, koalisyonlar nedeniyle çekişmelerin arasında bunalmış, vizyonu olmayan bir ülke görüntüsünden" bugünün BÖLGESEL GÜÇ KONUMUNA, KÜRESEL OYUNCU pozisyonuna nasıl geldik? 700 yıllık Osmanlı- Türkiye tarihimiz ortada iken son yüzyılda içe kapatıldık, başımızı kaldıramadık. Emperyalist ülkeler, 20 yıl, 50 yıllık planlar yaparken bizler yarınımızı düşünecek durumda bile değildik. Yakın coğrafyamızda cirit atan sömürgeci devletlere "Ne yapıyorsunuz?" diye tek bir laf edemiyorduk. Ellerinde tekrar cetvellerle yeni uydu devletler kurgulamalarına dönüp "Siz kimsiniz" diyemiyorduk. Bugün TÜRKİYEBÜYÜK BİR DEVLETTİR.
Büyük bir mazimiz var, Atatürk'ün meşhur sözü "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır" hedefiyle yürünüyor.
Başkan Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye giydirilen vasat ve dar elbiseyi yırtıp atıyor. Hepimiz oturup muazzam güç pozisyonumuzun ardındaki gelişmelere dikkatle bakmak zorundayız.
Bugün, iddiası olan bir Türkiye var.
Türkiye'mize yakışan büyük millet karakterimiz canlandı. Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ÖZGÜVENDEVRİMİ ile bugün iddiası olan Türkiye gerçeğinden gurur duymalıyız.
Tarih yazan 700 yıllık karakterimizin yeniden canlanmasından mutlu olmalıyız. Yaşadığımız son BİRYILLIK gelişmelere bakarsak, TARİH YAZIYORUZ. Her zirvede ERDOĞAN'ın cesur ve akıllı hamleleriyle yeniden dizayn edilmeye çalışılan Ortadoğu- Kuzey Afrika- Akdeniz tezgâhlarını bozuyoruz.
SONUÇ: ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE TÜRKİYE, BÜYÜK DEVLET REFLEKSİNİ KONUŞTURUYOR. HEM SAHADA HEM MASADA TARİH YAZMAYA DEVAM EDİYOR.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.