SEÇİM nabzını ölçmek için ziyaret ettiğim illerde hem 31 MART hem de 1 NİSAN SENARYOLARININ yoğunlukla konuşulduğuna tanık oluyorum.
31 Mart gecesi neler olabilir?
Göreceğiz ki bu seçimin de en büyük kaybedeni Kemal Kılıçdaroğlu-CHP olacak. Batı'nın sufleleriyle kurgulanmış CHP-HDP-İP-SP ittifakı, milletimizi rahatsız ediyor.
Milli ve yerli refleksleri kuvvetli Anadolu insanı, Batı'nın gözünün içine bakan CHP patronajındaki kurgulanmış ittifaka 31 Mart akşamı ağır bir tokat atma hazırlığı içinde.
Atatürk'e ihanet eden CHP yönetimine, CHP'ye oy vermiş seçmenlerin de kızgınlığı yükselmiş.
Bu hissiyatın sonucu olarak, derin Almanya suflelerine göre yönünü belirlemekte olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun galip olacağını hayal ederken, nasıl mağlup olduğunu sandıklar bir daha gösterecek.
Aziz milletimizin "1 Nisan'dan sonra Türkiye için öngörünüz nedir?
Nasıl bir Türkiye görüyorsunuz?" sorusu da dikkati çekiyor.
31 Mart seçimlerinde 1 milyon 600 bin gencimiz (18 yaşına girdiler) oy kullanacak. Gençlerimiz için de çok faydalı olacak, yakın geçmişten, çok hayati bir konuyu hatırlatarak 1 Nisan'ı analiz etmek istiyorum.
1989 yılında, Süleyman Demirel (DYP)-Erdal İnönü (SHP/CHP) ortaklaşa yürüttükleri yıkıcı kampanya etkili olmuş, rahmetli Başbakan Turgut Özal zayıflatılmıştı.
O günden sonra, derin Avrupa mahfilleri, Türkiye'yi koalisyonlara mahkûm ettiler. 1991-2001 arası Türk milletinden çalındı.
Suikastlar, ara rejimler, banka soygunları, 28 Şubat darbesi, ekonomik krizler... Halkımızı yıktılar.
Türkiye fakirleşti. Siyasi, iktisadi, sosyal büyük kayıplar yaşanıldı. 2001 yılında da, Türk ekonomisi dibe vurduruldu.
IMF valisi Kemal Derviş'i gönderdiler. 1989 seçimlerine giderken olanların aynısı bugün tekrarlanıyor.
Derin ABD-Avrupa, Bağımsız Türki'den rahatsız. Ankara'nın dümenlerini ele geçirmek için uyumuyor.
31 Mart 2019 seçimlerinde ERDOĞAN'I KUŞATMAK İÇİN CHP-HDP (PKK)-İP-SP-FETÖ bir araya getirildi. Ama Batı mahfilleri 31 Mart gecesi aziz milletimizin tokadını yiyecek.
31 Mart'ın anlam ve önemini gösteren çok iyi bir örnek, 15 Temmuz CIA-Pentagon kuklası FETÖ darbe teşebbüsü gecesinde yaşanmıştı.
15 Temmuz gecesi Türkiye'ye musallat olan CIA-Pentagon kuklası FETÖ, Anadolu'ya çökmek istediğinde ABD'den ses yoktu...
Obama ve Pentagon hareketliydi ancak demokrasiyi savunduğunu iddia eden ABD ses çıkarmıyordu, kuklaları FETÖ'nün, Türkiye'deki işgal girişimini izlemekteydiler.
Moskova'da bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, seçilmiş hükümete destek vermiyor, demokrasiye vurgu yapmıyordu.
Darbe girişimi gecesi Fox televizyonunda American Enterprise Enstitüsü Uzmanı olarak konuşan Bolton (ABD Başkan Ulusal Güvenlik Danışmanı) "Türk ordusuna Erdoğan'ın yıkmaya çalıştığı anayasayı koruma yetkisi verildiğini" üfürüyor, "Eğer darbe başarılı olursa Erdoğan'ın Ortadoğu'da baskın bir güç olma ve Türkiye'yi daha İslamcı bir yöne götürmesi engellenecek" diyerek, cibilliyetini gösteriyordu.
16 Temmuz 2016: Saat: 00.26/ Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, aziz milletimizi hainlere karşı meydanlara davet etti. Türk milleti ayağa kalktı. ABD'den, FETÖ darbesinin başarısız olduğu anlaşılarak açıklamalar gelmeye başladı. Sözüm ona demokrasinin yanındaydılar.
Timsah gözyaşlarıydı yaptıkları... SONUÇ: DERİN ABD-AVRUPA,
15 TEMMUZ GECESİ OLDUĞU GİBİ
31 MART GECESİNİ DE BEKLİYOR.
Düne bakarsak yarını anlarız. Tarih derslerle doludur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.