AMERİKAN dergisi Forbes Türkiye'nin savunma sanayiinde attığı adımlara sayfalar ayırmış, Türk SİHA'ları için "Sihirli mermi" yorumunu yapmıştı.
İngiltere Savunma Bakanı ve İstihbarat başkanı da "TürkSİHA'ları yeni dünyada savaşlarınseyrini değiştirecekgüce ulaştı" diyerek Türkiye'nin savunma sanayiini göklere çıkarmıştı. Almanlar bile gazete manşetlerinde "Türkler'in gerisindekaldık" diye ağlamıştı.
Yunanistan'da ise her gün bu konu gündeme getiriliyor, hatta ekranlarda "Enayi olmayalımTürkler'in gücü artık bölgeyide aştı" yorumları gırla gidiyordu.
Amerikan düşünce kuruluşlarının savunma sanayiimiz ile ilgili Pentagon'a verdikleri raporları sık sık burada sizlere aktardım.
Şimdi İspanyol El Periodico gazetesi Türk SİHA'ları manşetlerine taşıdı. Savaşlarda üstün başarıları, örnekleriyle uzun uzun anlattı. Daha ilginci ise attığı manşetti. "Türkler dünyayıfethediyor" deniyordu o başlıkta. Devamında "Savaşınanahtarı olduğu kanıtlananbir silah: Son teknolojidronlar. Türkiye savaşlarınseyrini değiştiriyor" yorumu yer alıyordu. Dünyanın Türk SİHA'larını hayranlıkla izlediği de vurgulanıyordu o haberde.
Gemilere SİHA yerleştirme projemizi konuşuyorlardı medya sayfalarında. 100'ü geçmişti SİHA filomuzun envanteri... Ya 1000'leri de geçerse? Vay anam vay idi durumlar. Pentagon'a rapor yazan düşünce kuruluşları, Türkiye'nin istediği ülkeye yapacağı silah ihracatının da bu devletleri Türkiye'ye bağımlı hale getireceği konusunda uyarıyordu.
"Türkler'in gücü ve nüfuzuartıyor" diye ağlıyordu adamlar.
Ruslar bile Ukrayna'ya SİHA satmamızdan rahatsızdı. Bunu açık açık dillendiriyorlar, Türkiye "İsterseniz size de satarız" diyordu. Çıldırtıcı bir durum vardı ortada. Evet dünyayı fethettiğimize dair dışarıda atılan başlıklar boşuna değildi. Peki sadece bu muydu rahatsızlık? Hayır. Bir çok alanda Türkiye dünyanın karnını ağrıtıyordu. Bir örneği de İsrail'in Haaretz gazetesinden geliyordu.
Uzmanları, istihbaratçıları konuşturuyorlar, Kanal İstanbul trafiğinin Türkiye'ye yılda on milyarlarca dolar kazandıracağını yazıyorlardı. "Kanal boyuncaoluşan işletmeler, Türk halkınaon binlerce yeni imalatve hizmet işi sağlayacak. AyrıcaTürkiye'nin stratejik olarakGÜCÜNE GÜÇ katacak." diye devam ediyordu haber.
ABD'li düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü, Türkiye'nin Afrika'da çok önemli bir güç olduğunu dünyaya haykırıyordu.
Pentagon için hazırlanan raporu da gündeme getiriyordu. Raporda dünyanın Covid-19 nedeniyle büyük bir sınav verdiği için Sevakin Adası nedeniyle rahatsızlık duyan ülkelerin de karşı adım atamadığına dikkat çekiliyordu. Adeta "Ah şu Covid" deniyordu. Covid nedeniye ülkeler küçülürken sadece Çin ve Türkiye büyüyordu.
Önümüzdeki yıl Türkiye'nin yüzde 5 büyüyeceği dünyaya deklere ediliyordu. Daha nice rahatsızlık vardı. Adamların pastasından yüz milyarlarca dolar pay almaya göz dikmiştik. Tabii ki delireceklerdi.
Tabii ki kendilerine bu karın ağrısını yaşatan ve medya önünde "Yahu bu Başkan önce Türkiyediyor" itirafını yaptıkları Erdoğan'dan nefret edeceklerdi.
İçimizdeki Batı hayranı olanlara "Sonun Menderes gibi olacak" dedirtecek kadar çıldırtmıştık adamları. Onun için ben şahsen Merkez Bankası yalanlarını ve algı operasyonlarını, iktidarı devirmek için kullanılan Batı ağzıyla muhalefeti, kendi devletine saldıranları, "Menderes" benzetmelerini normal buluyorum.
Yerli monşerlerin, lordların, düklerin, mösyölerin, misterlerin Türkiye'yi, yapılanları övdüğünü görürsem şaşarım!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.