"FRANSA'NIN ve Elysee'ninSuriye politikasını nasılbuluyorsunuz? Türkiye'yi nedenkarşısına almayı seçti?" Amerikalılarişi gücü bırakmış Dışişleri Bakanlığı'nabağlı yayın organı ile bu soruyu Fransızjeopolitik uzmanı Jean-Dominique'esoruyorlar. Dominique ilginç bir cevapveriyor; "Fransa olarak, uzunsüredir Suriye oyunundan çıktık. Uzun süredir aktör değiliz. Hadisert bir benzetme yapalım: Fransagibi 'kibirli' bir ülke için, 'güçsüzolduğunu itiraf etmesi' çok zor. Ama Suriye'de Fransa çok zayıf."
Kibir... Evet bu konuda tavan yapmışbir ülke Fransa... Ve artık eski güçleriyok. Dominique açık açık Fransa'nınartık uzun süredir oyunda olmadığınısöylüyor. "Güçsüzüz ama bunukabullenemiyoruz" diyor. Bunakarşılık Türkiye'nin bölgesinde tarihiadımlar atması, Suriye'de Rusyave ABD ile masa kurması adamlarıdelirtiyor. Kaddafi'yi devirmek için hiçkimseye sormadan ilk harekatı başlatan,savaş uçakları ile vuran Fransa bugüngelinen noktada Libya'da bile civcivedönmenin kahrını yaşıyor. BugünLibya'yı ilk bombalayan Fransa değil,bu ülkeye kucak açan Türkiye Trablusyönetimi ile anlaşmalar imzalıyor.
Başkan Erdoğan, bölgemizde kurulan masalarda Avrupa'yı bırakın sandalyeyi tabureye bile bulamayacak hale getiriyor.
Kafayı yiyorlar. Kibir kılıcı bir yerlerinden gıtlaklarına kadar girdiği için çıldırıyorlar.
Amerikalılar çok ilginç bir soru daha yöneltiyorlar Fransız Dominique'e... O soruya da çok güldüm. Hatırlıyorsunuz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron Erdoğan ile görüşmek istemiş, Merkel ve İngiltere Başbakan'ı Johnson'dan da "Bu görüşmede beni yalnızbırakmayın. Yanımda olun" diye rica etmişti. Erdoğan da Fransa'nın randevu talebine "Bakarız" diye cevap vermiş, sonrasında Macron'u yanında korumaları Merkel ve Johnson ile birlikte Londra'da kabul etmişti.
İşte Amerikalılar, Fransız stratejiste "Macron neden Erdoğan ilebaş başa görüşmedi ve yanınaJohnson ve Merkel'i aldı?" diye sorarak adeta Fransa'yı aşağılıyorlar.
Güç zehirlenmesi yaşayan kibir abidesi Avrupa artık bu tip sorularla aşağılanacak hale geldi. Artık dünyadaki gelişmeleri tribünden izleyen zavallılara döndüler. Dünya "Trump-Putin-Erdoğan" üçlüsünü konuşuyor. Medya sayfalarından sürekli bu üç lider taşıyor.
En çok eleştirilen lider de bu üçlü. Bu da gayet doğal. Çünkü en çok güçlü olanlar eleştirilir. En çok güçlü olanlara karşı kirli ittifaklar kurulur. Saldırılar düzenlenir. Nitekim Holywood filmleri ile de Türkiye'yi hedef alan bir güruh ortaya çıktı. Holywood'a kimlerin hakim olduğunu biliyorsunuz. En son bir film yaptılar. Yayınlayanın da filmin de ismini vererek reklamını yapmak istemiyorum.
Ancak filmde "Türgistan" liderini indirmek için bir zengin tarafından özel paralı tim kuruluyor. "Amacımız demokrasiyi getirmek" diyen Tim "Türkmence" öğrenmeye çalışıyor.
Libya bayrağı yeşil, siyah, kırmızı ve ay yıldızlı. Bir tek kırmızıyı çıkararak Türgistan bayrağı yapıyorlar. Sokaklara bayraklarla dökülen ve Başkanın indirilmesini isteyen halkın üzerine o ülkenin uçakları bomba yağdırıyor.
Ülkenin dibinde de mülteci kampları var. Ahmet, Murat gibi Türk isimleri filmde uçuşuyor. Her şeyiyle bilinçaltına "Türk"ü şırınga ediyor, Türkiye'yi pompalıyorlar, Libya'yı çağrıştırıyorlar.
Ülkeyi yöneten lideri "Kısmet" adlı yatta halledip yerine de kardeşini getiriyorlar.
Demokrat kardeş figürünün taşınmak istediği yer de FETÖ...
Ankara, Washington ve Moskova ile birlikte dünya arenasında belirleyici üç başkentten biri oluyor. Paris, Tel Aviv, Berlin ve finans merkezleri New York ile Londra'yı takan yok. Bu manzara birilerini şizofrene çeviriyor. Filmlerle bile algı operasyonlarına başlayacak hale geldiler. Türkiye oyun bozan ve belirleyici olduğu sürece de dışımızdan, içimizden, her yerden gelmeye devam edecekler. Aşağılık kompleksine girenler tabii ki birilerinin üzerine basarak yukarılara çıkmak isteyecek. Önemli olan biz ne yapacağız? İçerideki işbirlikçi maşaların yaş tahtasına mı oturacağız?
Bütün mesele bu...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.