Hindistan'da geçtiğimiz günlerde ilginç bir olay yaşandı. Uttarakhand eyaletinde Müslüman bir genç Hindu kız arkadaşıyla bir tapınağı ziyarete gitti.
Ancak Müslüman olduğu anlaşılınca ortalık karıştı. Hindular üzerine saldırdı.
Linç etmeye kalktı. Müslüman genci ölümden Hindu bir polis kurtardı. İşte o Hindu polis Singh, medya tarafından önce kahraman ilan edildi. Ancak çok geçmeden ülkenin dört bir yanından ölüm tehditleri yağmaya başladı. Nasıl olurda o Müslüman genci kurtarırdı? Öldürülmesi gerekiyordu. tepki gösterenler böyle diyordu. Çünkü o müslüman gencin "Aşk cihatcısı" olduğuna inanıyorlardı.
Gizli bir el "Müslüman gençler Hindukızlarını kendine aşık edip, kendidinlerine geçiriyor. Bizim dinimizelden gidiyor" diye bir iftira kampanyasıbaşlattı. Sosyal medyadan da pomlananbu kampanya kısa sürede tuttu ve ülke"Aşk cihatçıları aramızda dolaşıyor,kızlarımız müslüman oluyor" diyebüyük bir fitne ateşinin içine girdi. İngilizlerHindistan'a girdiklerinde yönetmenin zorolduğunu gördüler. En iyisi HindularlaMüslümanlar'ı çatıştırmaktı. İki ayrıdin kavga ederse İngilizlere ayıracakzamanları olmazdı. Hatta hakem olmasıiçin Londra'dan gelen müstemlekeValisi'nden yardım bile isteyebilirlerdi. İşteo günlerde Kurban bayramlarında sık sık"Müslüman mahallelerinde Hindulariçin kutsal olan inek kesiliyor"diye yalan haberler yaydılar. Halbukimüslümanlar bu hassasiyete özellikledikkat diyordu. Ancak binlerce insan buyalan haber çatışmasıyla öldürüldü. Olukoluk kan aktı. İş öyle noktaya geldi ki ülkebölündü. İçinden Bangladeş ve Pakistandoğdu. Eğer bölünme olmasaydı bugünHindistan'ın 1.3 milyar olan nüfusudaha yukarılarda olacaktı. Hindistannüfusu'nun bugün %80'i Hindu... 150milyonun üzerinde de müslüman yaşıyor.
Bölünmeseydi Hindistan'da 500 milyona yakın müslüman yaşayacaktı. Ancak fitne operasyonlarıyla parçalanmayı gerçekleştirenler bunu da yeterli bulmadılar.
Pakistan ayrılığında çok daha büyük bir ülkeydi. Nüfusunun neredeyse tamamı müslüman olan Bangladeş Doğu Pakistan olarak bir eyaletiydi. Gittiler Pakistan'da da fitne ateşi çıkararak birbirlerine düşürdüler.
Ülkeyi bölüp Bangladeş'i doğrurdular.
Eğer bu parçalanma olmasaydı bugün Pakistan 300 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olacaktı. Bangladeş'te de öyle iktidarlar kurdular ki, çizilen rotadan sapan olursa darbeyle indirdiler. Bangladeş adeta darbeler ülkesine döndürülerek Pakistan ile tekrar birleşmeyi hatırlayacak bir saniye vakti bile bulamadı. Şimdi Hindistan 30 yılda dünyanın en büyük 3 ekonomisinden biri olmaya hazırlanıyor.
Üstelik Çin ve Rusya ile de iş tutuyor.
İşte bu durum sömürgecileri rahatsız ediyor. O yüzden yukarıda anlattığımız "Aşk cihatçıları" fitnesi dahil her türlü argümanla Müslüman-Hindu çatışmasını körüklüyorlar. Hindistan'ın daha daha parçalanması için her türlü tezgahı sahaya sürüyorlar. O Hindistan'daki alimlerden Şeyh en-Nedvi geçtiğimiz hafta bir mesaj yayınladı.
"Erdoğan sadece Türkiye'ninCumhurbaşkanı değildir. Tüm İslamcoğrafyasının Cumhurbaşkanı veTüm Müslümanlar'ın lideridir" dedi.
Aslında çok uzaklardan gelen bu çığlığın çok önemli açılımları vardı. En Nedvi "İslam coğrafyasını birleştirebilecektek lider Erdoğan" mesajını veriyordu.
Şöyle bir düşünün... Bu açıklamayı 500 milyonun üzerinde Müslüman'ın yaşadığı bir ülkeden biri yapsaydı ne olurdu?
Ancak her zaman dediğimiz gibi İslam coğrafyasını fitnelerle bölerek un ufak ettiler. Çatıştırıp, küçülterek sömürdüler.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "Bizedolar saldırısında bulunanlar içindeMüslüman ülkelerin olduğunuda tespit ettik" diyordu. Bilgi Türkistihbaratından gelmişti. Bunların içindecücük kadar Birleşik Arap Emirlikleribile var. "Türkiye ülkenizde darbeyapacak" diye İsrail tarafından kandırılanve ülkesinin her köşesini MOSSAD'ateslim eden BAE bile Erdoğan'ı indirmekiçin kullanılıyor. Sömürgeciler tüm İslamcoğrafyasındaki halkları aynı gönüldebirleştirecek bir lider ülkeden korkuyorlar.
Her türlü oyunu oynuyorlar. Bu gayet normal... Önemli olan biz ne yapacağız?
Anormal olup oyunlara mı geleceğiz?
Sandık orada... Karar sizin!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.