Ersun Yanal derdi ki, "F.Bahçe defans yapmaz, yaptırır. Biz rakipten korkacağımıza, rakipler bizden korksun." Ama dün gördük ki gerek ilk 11, gerekse taktik anlayış tam bir korkaklık ürünüydü. Eğer Fenerbahçe'de Muriqi ve Mevlüt sakatsa Rodrigues yedekte olup da Alper ilk 11'de başlıyorsa bunun başka açıklaması olamaz.
Fenerbahçe dün pozisyonlar bulsa da asla iyi oynamadı. Bol miktarda defansif orta saha oyuncularıyla rakibi durdurmayı, açık vermemeyi düşündüler.
Maça baktığımızda kötü futbol, her iki takımın da yakalayıp cömertçe harcadığı pozisyonlar ve maalesef çok kötü bir hakem yönetimi vardı.
İddia ediyorum, Türk futbolunda en büyük operasyon VAR hakemlerince yapılıyor. Hakemi ne zaman davet edip ne zaman davet etmeyeceklerini planlıyorlar, skora ve takımın büyüklüğüne göre yapıyorlar.
Dün bunun en canlı örneğini Malatya'da yaşadık. İlk yarıda Malatya'nın attığı bir gol var. Kaleci Altay, kale sahasını terk edip topa kafayla vuracak oyuncuya hamle yapıyor ve oyuncu topa kafayla da dokunuyor. Ama hakem golü iptal ediyor. Dünyada bir kişi buna faul desin, ben bir şey bilmiyorum. Ama VAR'dan tık yok.
Mete yanlış görmüş olabilir ama VAR bu pozisyonlar için var.
Gelelim penaltıya... Bence penaltı değil. Kitabi olarak bakarsanız penaltı ama günümüz futbolunun doğal akışında penaltı değil.
Ve nitekim Mete penaltıyı vermiyor ama ne hikmetse VAR, Mete'yi davet ediyor ve adeta zorla penaltı verdiriyor. Bırakın bu pozisyonun penaltı olmasını FIFA protokolüne göre bu tür pozisyonlarda VAR daveti asla ama asla kabul edilemez ve istenmez.