İspiyoncu Masonlar
17. derecedeki bir Mason anlatıyor: Aynı sektördeki iki Mason, yükselmek için birbirlerini ispiyonlar. Bu Loca tarafından kabul görmese de, Masonlar arasında sık sık tercih edilir...
Masonluktaki çalışmalar, birbirlerine doğrudan bağlı olmayan birimler kapsamında yürütülür. Bu birimlerden her biri "Loca" olarak anılır. Localar kendi aralarında birleşerek federatif bir örgütlenme oluşturur. Böyle bir örgüte de"Büyük Loca" denir. Locanın sözlük anlamı aslında "dünya" ya da "evren" demektir. Masonluk'ta ise "en küçük Mason birimi ve topluluğu" anlamına gelir. Locaların federasyonuna niçin "Büyük Loca" denildiği ise şöyle açıklanıyor: "Tarihte birkaç bağımsız locanın bir araya gelerek kurdukları ilk Mason örgütüne 'Büyük Loca'denmiş. Sonra bu terimin çok sayıda locadan oluşan bir Mason örgütünü nitelemek üzere kullanımı yerleşmiştir..."
REKABET BİTMİYOR!
Büyük Localar arasındaki ilişkilerin kurulması da çok ilginç olarak yorumlanıyor. İki Büyük Loca karşılıklı olarak birbirlerini birer "düzenli Mason örgütü" olarak tanırsa, aralarında Masonca dostluk ilişkileri kurulabilir. Ancak, Masonluk'taki "örgütsel düzen" kavramı üzerinde uyuşamıyorlarsa, böyle bir ilişki asla kurulamaz. Masonlukta 'düzen' anlamı ise, "Masonluğun amaç ve ilkeleri ile yasalarına göre örgütlenerek çalışmak" demektir. Masonlar'ın birbirleriyle yarıştıkları da belirtilir. Tabii, bu asla kabul edilmez ama Loca'ya yakın isimler, bazı röportajlarında bunu kabul ederler. Adı gizli tutulan 17. derecedeki bir Mason'un anlattıkları şöyle: "Mason olmak zordur. Bunu başardıktan sonra da rekabet sürer. Kuralları serttir. Hata kabul edilemez. Ayrıca birbirimizle de bir yarış içine gireriz. Özellikle aynı sektörde görev alan Masonlar, birbirlerini bile ispiyonlar. Bu ilk bakışta kabul edilemez bir durum gibi görünse de, ispiyonun getirdikleri o kişiyi hızla yükseltebilir. Buna birkaç kez şahit oldum."
ÇANTA TAŞIMAK
Türkiye'nin geçmişte en iyi komedyeni olarak gösterilen bir isim, Mason olduktan sonra yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: "Çırak olduğum 1 yıl içinde ustalarımın çantalarını taşıdım. O tarihte 55 yaşındaydım. Pişman değilim. Çünkü Mason olunmaz Mason olmaya çalışılır. Ülkü mabedi hedefine varılabilmesi için tek yol kendi kendini düzeltmekten geçer. Bu varılamayan bir hedeftir ki güzel olan budur galiba."
REKABET BİTMİYOR!
Büyük Localar arasındaki ilişkilerin kurulması da çok ilginç olarak yorumlanıyor. İki Büyük Loca karşılıklı olarak birbirlerini birer "düzenli Mason örgütü" olarak tanırsa, aralarında Masonca dostluk ilişkileri kurulabilir. Ancak, Masonluk'taki "örgütsel düzen" kavramı üzerinde uyuşamıyorlarsa, böyle bir ilişki asla kurulamaz. Masonlukta 'düzen' anlamı ise, "Masonluğun amaç ve ilkeleri ile yasalarına göre örgütlenerek çalışmak" demektir. Masonlar'ın birbirleriyle yarıştıkları da belirtilir. Tabii, bu asla kabul edilmez ama Loca'ya yakın isimler, bazı röportajlarında bunu kabul ederler. Adı gizli tutulan 17. derecedeki bir Mason'un anlattıkları şöyle: "Mason olmak zordur. Bunu başardıktan sonra da rekabet sürer. Kuralları serttir. Hata kabul edilemez. Ayrıca birbirimizle de bir yarış içine gireriz. Özellikle aynı sektörde görev alan Masonlar, birbirlerini bile ispiyonlar. Bu ilk bakışta kabul edilemez bir durum gibi görünse de, ispiyonun getirdikleri o kişiyi hızla yükseltebilir. Buna birkaç kez şahit oldum."
ÇANTA TAŞIMAK
Türkiye'nin geçmişte en iyi komedyeni olarak gösterilen bir isim, Mason olduktan sonra yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: "Çırak olduğum 1 yıl içinde ustalarımın çantalarını taşıdım. O tarihte 55 yaşındaydım. Pişman değilim. Çünkü Mason olunmaz Mason olmaya çalışılır. Ülkü mabedi hedefine varılabilmesi için tek yol kendi kendini düzeltmekten geçer. Bu varılamayan bir hedeftir ki güzel olan budur galiba."