Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal fondaş medyayı sert sözlerle eleştirdi: Tarafsız değiller
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel'in geçtiğimiz günlerde yaptığı görüşmenin ardından partinin eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan ve Özel'in yaptığı görüşmenin diyalog kanallarının açık tutulması açısından önemli olduğunu söyleyen Baykal, CHP'li fondaş medyayı da eleştirdi. İşte detaylar...
Giriş Tarihi: 06.05.2024 10:41
Güncelleme Tarihi: 06.05.2024 10:52
Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal GÜNAYDIN'a çok önemli açıklamalarda bulundu. "Babam, gerçeklerin ve inandıklarının peşinden gider, azınlıkta olmaya aldırmazdı. Onun siyasete girdiği dönem çalkantılı ve siyasetçilerin idam edilebildiği bir dönemdi" diyen Baykal, buna rağmen babasının çok genç yaşta hayatını siyasete adamayı seçtiğini söyledi. Baykal, babasıyla ilişkisinden CHP'nin yeni dönem politikalarına kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı.
DENİZ BAYKAL DÖNEMİ CHP İLE ŞİMDİKİ CHP ARASINDA NASIL FARKLAR VAR? CHP'de mevcut genel başkan 2023'te kağıt üstünde değişti ama yapı 2010 sonrası yavaş yavaş oluşturulan yapı ile aynı kaldı, zihniyet değişmedi. Bu hali ile tüm milleti samimiyetle kucaklayabileceklerini düşünmüyorum. 1 oya bile ihtiyaç olsa seçim öncesi yaptığı görüşmeler sonrası Deniz Baykal şu sınırı koyan birisiydi: 'Bunlar teröre teslim olmuş, onların oyu bize gerekmez.' Şimdiki yönetimde bu netlik asla yok. 2010 sonrası CHP yöneticileri CHP tarihine ve CHP ilkelerine saygı konusunda çok net olmalılar. Baykal'ın genel başkanlıktan gidişi hiçbir politika konuşulmadan mücadelesiz gerçekleşti. Kılıçdaroğlu'nun gidişi yine hiçbir siyasi temeli olmadan sanki İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı yapılmadı diye İstanbul Belediye Başkanlığı öncülüğünde gerçekleşti. Şu anda da gördüğüm fazla hassas konulara girmeden 'hükümet yıprandı, artık gidecektir ve sıra bize gelir' şeklinde sakince beklemeyi planlıyorlar. Buna siyaset değil, fırsatçılık denir ve bu şekilde gelenler topluma değil kendilerine çalışırlar diye korkarım. 2010 öncesi CHP, AK Parti'yi insanlara sadaka gibi kömür, yiyecek dağıtıyor, temelden zenginleşmeyi sağlamıyor diye eleştirirdi. Bugün geldiğimiz noktada CHP'li belediyeler sadaka gibi yiyecek içecek dağıtıyor, AK Parti ise altyapı ve kalkınma diyor.
BABANIZ SON DÖNEMLERİNDE KIRGIN MIYDI? Babam her zaman ileriye bakardı. Kırgınlığını belli etmeyen biriydi. Muhakkak bunu dile getirmese de son yıllarda yaşadıkları onu etkiledi. Babamın her zaman ihanet kotası vardı, bu da hep dolardı. Dışa çıkarmadığı kırgınlıkların onu olumsuz etkilediğini düşünüyorum. Özellikle partideki babama yönelik eleştiriler göz önüne alındığında bunu daha iyi anlıyorum. Babama 2010'dan sonra gerekli ilgi ve saygı gösterilmedi; yapısı gereği kırgınlığını belli etmezdi ama kırgın olduğunu biliyorum. Babama yapılan haksızlıklardan dolayı özür dilenmesi gerekiyor. Bana da bununla ilgili hiçbir geri dönüş olmadı. Babamı yalnız bıraktıkları zaman da oldu. Size bir örnek vermek isterim. Bir çete lideri babam hakkında iğrenç iddialarda bulunmuştu. Babam 10 gün sonra yalanladı bu iğrenç iddiaları. Geçen sürede CHP üst yönetiminden, bir kişi arayıp 'Ne yapabiliriz, genel başkanımıza yapılan bu iğrenç saldırıya karşı biz CHP olarak bir açıklama yapmak isteriz' dememişti. Ve babam 10 gün bekledikten sonra açıklamayı kendisi yaptı avukatı aracılığı ile. CHP yönetimi de öyle izledi olayı film izlermiş gibi.
MUHALİF MEDYA TARAFSIZ DEĞİL Muhalif medyayı nasıl değerlendiriyorsunuz peki? Tam bağımsızlık var diyemeyiz. Muhalif medya kendini tarafsız olarak nitelendiriyor ama bu gerçeği yansıtmıyor. Tarafsız da, bağımsız da değiller. Muhalif medyada CHP'li belediyeleri ya da parti yönetimini eleştiren yayın yapılabilir mi? Mümkün değil. Yılmaz Özdil, Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi diye Sözcü'den ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu yaşandı. Buna rağmen tarafsızlar diyebilir miyiz?
Cumhurbaşkanımız ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. Siz bu görüşmeyi nasıl yorumluyorsunuz? İktidar ile muhalefetin iletişim kanallarının kapatılması normal değildir. Diyalog kanallarının açık tutulması Türkiye ve Türk halkı için çok önemlidir. Bir başka önemli nokta da bu görüşmelerde her iki tarafın da tartışılan konuda, anayasa mesela, kendi yaklaşımlarını anlatması ve karşılıklı mutabakata varılmasıdır. Ben bunun bir örneğinin de geçmişteki 1 Mart tezkeresi için babam ile o dönem başbakan olan Erdoğan görüşmesi olduğuna inanıyorum. Bu gibi ortak görüşler oluşturulması hepimizin yararına olacaktır.