Erdoğan: Gazi'nin adını ağızlarına almayı hak etmiyorlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yeni Türkiye' kavramının ilk kez Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanıldığını belirtti ve ekledi: Ben Samsun'a çıktığı andan itibaren mücadelesini milletten aldığı güçle yürüttüğünü söyleyen Gazi'yi anlayamayanları görüyorum. Üstelik bunların başında kurucusu olduğu partinin mirasyedileri geliyor. Kendi küçük siyasi çıkarları uğruna, ülkelerini, milletlerini devletlerini Gazi'nin emaneti olan yeni Türkiye'yi karalamanın itibarsız hale getirmenin, hedef haline getirmenin peşinde olanlar, onun adını ağızlarına almayı hak etmiyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Vefatının 78'inci yıldönümünde, Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal'i rahmetle yad ediyorum. Gazilerimize ve şehitlerimize şahsım ve milletim adına minnettarlığımı ifade ediyorum. 15 Temmuz'da canlarını feda eden şehitlerimize, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK
Milletimiz nezdinde Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ile, doğu ve güneydoğu illerimizde yürüttüğümüz mücadele ile 15 Temmuz darbe girişiminin hiçbir farkı yoktur. Bunlar milletimizin yedi düvele karşı verdiği istiklal ve istikbal mücadelesidir. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Her şeyden önce bizim tarihimizde sömürgecilik lekesine asla rastlayamazsınız. Bizim medeniyetimizde aynı vatan topraklarında yaşadığımız, ekmeğimizi yediğimiz herkes kardeşimizdir. Bizim ecdadımız her yeri mamur etmiştir. Orta Avrupa'dan Afrika'nın derinliklerine kadar güven ve huzur ortamını tesis etmiş bir devlet geleneğine sahibiz.
İNSANLARIN BEKLEYİŞİ HİÇ BİTMEDİ
Bugün gidin Suriye'ye, Irak'a, Afrika'daki Balkanlardaki herhangi bir yere, insanlara Türkiye ile ilgili kanaatlerini sorun asla zulüm, katliam gibi ifadeler duyamazsınız. Biz o coğrafyalardan ayrılalı 1 asır oldu ama oradaki insanların bekleyişi hiç bitmedi. Dün devlet olarak oradaydık, bugün eğitim, yardım, sağlık, kalkınma projelerimizle oradayız.
TÜRKİYE, TÜRKİYE'DEN BÜYÜKTÜR
Türkiye, Türkiye'den büyüktür. Biz 780 bin kilometrekareye hapsolamayız. Fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız bambaşkadır. Musul'daki, Kerkük'teki, Humus'taki, Üsküp'teki kardeşlerimiz fiziki sınırlarımız dışında olabilir ama hepsi gönül sınırlarımızın içindedir, kalbimizin tam ortasındadır.
TARİHİMİZE BÜTÜNÜYLE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmiş değildir. Gazi Mustafa Kemal de nevzuhur bir devlet adamı değildir. Anadolu Selçuklunun bıraktığı yerden bayrağı nasıl Osmanlı devraldıysa, Osmanlının bıraktığı yerden Cumhuriyet almıştır. Tarihimize bütünüyle sahip çıkacağız.
YENİ TÜRKİYE KAVRAMINI İLK KEZ GAZİ ZİKRETTİ
Zulmün önündeki bu son kaleyi düşürmek şöyle dursun, daha büyütme mecburiyetindeyiz. Yeni Türkiye kavramının ilk kez Gazi tarafından defalarca zikredildiğini paylaşmak isterim. Fatih Sultan Mehmet fetih planları yaptığı dönemde tebdili kıyafetle halkın arasına karışarak onların ruh halini izleyen bir hakandır. Gazi Mustafa Kemal'i tarihe iz bırakan bir komutan yapan sır da burada gizlidir. Gazi de milletine sonsuz inanç besliyordu. Herkes umutsuzluğu kapılırken O 'Geldikleri gibi gidecekler' sözünü milletinden aldığı inançla söylüyordu.
GAZİ'Yİ ANLAMAYANLARI GÖRÜYORUM
Gücünü milletten alan Fatih, Gazi ve silah arkadaşları da bitti denilen milletten devşirdikleri güçle yeni Türkiye'yi inşa ettiler. Ben Samsun'a çıktığı andan itibaren mücadelesini milletten aldığı güçle yürüttüğünü söyleyen Gazi'yi anlayamayanları görüyorum. Üstelik bunların başında kurucusu olduğu partinin mirasyedileri geliyor. Kendi küçük siyasi çıkarları uğruna, ülkelerini, milletlerini devletlerini Gazi'nin emaneti olan yeni Türkiye'yi karalamanın itibarsız hale getirmenin, hedef haline getirmenin peşinde olanlar, onun adını ağızlarına almayı hak etmiyorlar.
Haberin videosunu izlemek için tıklayın
BUNU ANLAMAZSANIZ SADECE PATİNAJ YAPARSINIZ
Muasır medeniyetler seviyesine çıkma hedefini tam bağımsızlıktan ayrı düşünmemiştir. Siyasi, mali, iktisadi, adli, kültürel vb. her hususta tam serbestlik olarak tanımladı. Gelecek nesillere emanet ettiği Türkiye'yi daha ileriye taşıma gayreti içindeyiz. Bunu anlayamazsanız sadece patinaj yaparsınız. Doğrudan milletin oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak bulunmam dahi milli iradenin nerelere ulaştığını gösteriyor.
ÖYLE BİR YOKLUK VE YOKSULLUK VARDI Kİ...
TBMM 23 Nisan 1920'de açıldığında öyle bir yokluk ve yoksulluk vardı ki, birileri memleketlerine geri dönmekten söz eder olmuştur. Biz milletimizi üstün kılan bu ruh ile 15 Temmuz'u yaşadık. Bu millet yüce bir millet, güzel bir millet, bu milletle daha çok nice engelleri aşacak, muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkacağız.
ÖLÜMÜ ÖLDÜRDÜLER
15 Temmuz'da parlamento bombalanıyor, buranın çevresi bombalanıyor, özel harekat bombalanıyor, Türk Silahlı Kuvvetleri bombalanıyor, Şehitler Köprüsü bombalanıyor. 246 şehit, 2 bin 194 gazimiz var. Bu yolculuk onunla anlam kazandı. Milletimizin her bir ferdi, hiç kimse olmasa bile tek başına şahadet aşkına ülkesini, demokrasisini, geleceğini koruma azmiyle sokaklara döküldü. Milletimizin bizi yalnız bırakmamasını unutmamak mümkün değil. Milletimi gördüğümde o görüntüleri unutmam mümkün değildi. Benim milletimde en ufak korku yoktu; onlar ölümü öldürmüşlerdi, korkuyu korkutmuşlardı. FETÖ'cü darbeciler bu sebeple bize ilişemediler. Bu millet İstiklal Marşı'nı söylemiyor, yaşıyor; fark bu. Türk milleti 15 Temmuz darbe girişimini eline tek bir silah almadan, tek bir kurşun sıkmadan inancıyla, cesaretiyle engellemiştir. 15 Temmuz bir pasif direniş değildir, aktif ve büyük kitlelerin silah kullanmadan netice aldığı mücadeledir. İstikalimize ve istikbalimize yönelik her türlü saldırıyı bertaraf etmeyi sürdüreceğiz.
10 KASIM'I YENİDEN DOĞUŞ OLARAK GÖRÜYORUM
100 yıl önce bu coğrafyanın bedenini parçalayan şimdi nihai darbeyi vurmanın peşindeler. Bizler en ileri teknolojileri ülkemizde inşa ederek muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkacağız. Cumhuriyetin 100'üncü yılı farklı kutlanacak. Atatürkçülük adına değişime direnenlere rağmen biz onun dileklerini yerine getireceğiz. Devlet ve millet tarihimizi 90 yılla sınırlamaya kalkanlara izin vermeyeceğiz. 10 Kasımları kuru kuruya ölüm yıldönümü olarak anmayı değil, yeniden doğuş olarak kutlamayı daha önemli görüyorum. Bunu yasa dönüştürdüğümüz zaman, yas kazandırmaz, bunları milat olarak görmek, yeniden doğuş olarak görmek bizi çok daha farklı geleceğe taşıyacaktır.
YILDIRIM: GELECEK HEDEFLERİNDEN GÖZÜMÜZÜ AYIRMAYACAĞIZ
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Gazi Mustafa Kemal'i minnet ve şükranla anıyoruz. Aziz milletimiz gazi Mustafa Kemal önderliğindeki milli mücadele ruhunu koruyarak geleceğe emin adımlarla yürümektedir. Türkiye siyasi istikrarı, demokrasisi, ekonomik gücüyle gelişme ve kalkınmasını devam ettirmektedir. 14 yıldır yürüttüğümüz siyasi mücadeleyi ilk günkü aşka sürdürüyoruz.
DEMOKRASİMİZİ DAHA GÜÇLÜ HALE GETİRECEĞİZ
Milletimiz Cumhuriyetimizin bütün kazanımlarına sahip çıkarak, vesayet odaklarını aşarak 2023 hedeflerine odaklanmıştır. Yeni bir anayasa ve hükümet sistem tartışmalarını da geride bırakarak Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi daha güçlü hale getireceğiz. Millet iradesiyle kurulan Cumhuriyetimiz meşruiyetini millet iradesinden almıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşları, Cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkma konusunda birlik, bütünlük içindedir. Cumhuriyetimizin kurucu ilkeleri milletimiz için birleştirici özelliklere sahiptir. Azami bir dikkatle bütün vatandaşlarımızın hukukunu koruyan bir gayret içindeyiz.
KARDEŞLİĞİMİZ BOZULMAYACAK
Dahili ve harici saldırılar ile ihanetler, ülkenin birliğine ve bütünlüğüne yönelik tehditler, 1000 yılda oluşmuş bu kardeşliği bozamamıştır, bundan sonra da bozamayacaktır. İlk günden itibaren ikinci Kurtuluş mücadelesi olarak adlandırdığımız 15 Temmuz darbe girişimini, Türk ulusunun eşsiz kahramanlığını bütün dünyaya göstermiştir.
KARARLILIKLA YÜRÜYECEĞİZ
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir hukuk devletidir. Millet ve devlet olarak gelecek hedeflerinden gözümüzü ayırmayacağız. Türkiye siyasi ve ekonomik gücüyle güven ülkesidir. Yeryüzünde mağdur ve mazlumlara da kucak açmaya devam edeceğiz. Hakimiyet milletindir şiarıyla çıktığımız bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.