Çocukluğumuzda sobanın üzerinden eksik olmayan kestane, modern hayatta da kış aylarının vazgeçilmez besinleri arasında yer alıyor. İçerisinde bulunan vitaminler sayesinde şifa üstüne şifa dağıtıyor. Sert kabuklu yemişlerin aksine, vitamin ve mineral oranının yüksek olmasıyla dikkat çekiyor. Soğuk kış günlerinde enerji depolamamıza, bedensel ve zihinsel yorgunluğumuzu gidermemize yardımcı oluyor. Latincesi Castanea Sativa olan kestane kış meyvelerinden biri olarak tanımlanıyor. Türk kültüründe ise apayrı bir yer tutuyor. Doyurucu özelliğinin yanı sıra beslenmemize katkı sağlayan birçok besin ögesini içerisinde barındırıyor. Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi'nden, Beslenme ve Diyet Uzmanı Güzin Çaltı Yener, 7'den 70'e herkesi kestane tüketmesi konusunda uyarıyor. Yener, vitamin deposu besinin faydalarını şöyle sıraladı: C vitamini deposu: Yağ oranı düşük olan kestane, nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifler içeriyor. Portakal, mandalina, greyfurt gibi C vitamini deposu meyvelere rakip olan kestanenin içerisinde ayrıca beyin ve sinir hastalıklarının ilacı olan B1, B2 vitaminleri bol miktarda bulunuyor. Kanser düşmanı: Güçlü bir anti-oksidan olan kestane, içerdiği flavanoidler (P Vitamini) sayesinde kansere savaş açıyor. Başta rektum olmak üzere pek çok kanser türüne karşı hastalara şifa dağıtıyor. Öte yandan sakinleştirici etkisiyle hastaların ağrısını dindiriyor. Demir eksikliğine bire bir: Pek çok kabuklu yemişin aksine demir, kalsiyum, magnezyum, mangan, fosfor ve çinko gibi mineraller barındırıyor. Bu da hayatı olumsuz etkileyen demir eksikliğine deva oluyor. Çölyak hastalığına deva: Gluten içeriği olmayan bir yemiş olduğundan gluten duyarlılığı, buğday alerjisi ve çölyak hastalığı olanlar için de oldukça uygun bir besindir. Bağışıklık sisteminin ilacı: Kış aylarının vazgeçilmezi olan kestane, içerisinde bulunan mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle kış aylarında artan hastalıklara savaş açıyor. Ayrıca hücrelerin yaşlanmasını geciktiriyor. Alzheimerı önlüyor: Vitamin deposu kestane, içerisinde bulunan B1 ve B2 vitaminleriyle beynimizi güçlendiriyor. İleriki yaşlarda meydana gelecek bunama ve Alzheimer hastalığına şifa oluyor. Kan Hücrelerini Arttırır: Kestanenin bol miktarda içerdiği fosfor, magnezyum, potasyum aynı zamanda kanda bulunan ve çok önemli fonksiyonları olan kırmızı kan hücreleri sağlığı açısından fayda sağlıyor. Bunun yanı sıra içerdiği yüksek miktardaki çinko sayesinde kırmızı kan hücrelerinin direncini ve sayısını arttırıyor. Bağırsakları korur: Kestane, içerdiği bol miktarda protein sayesinde bağırsakları hastalıklardan koruyor. Hazımsızlığı ve ishali önlüyor. Bağırsaklarımızdaki zararlı bakteri temizlerken iyi bakterilerin sayısını arttırmaya yardımcı oluyor. Kemik Dostu: Kestane, yüksek miktarda kalsiyum içerdiği için kemik ve iskelet sağlığı için de son derece önemli. Özellikle yaşlanmaya bağlı kalsiyum ve D vitamini eksikliğinin ortaya çıkardığı olumsuzlukları engelliyor. ŞEKER HASTALARI DİKKAT! Uzmanlar, her derde deva kestanenin tüketimi konusunda şeker hastalarını uyarıyor! İçerisinde bulunan bol miktarda karbonhidrat sebebiyle diyet yapanların kontrollü şekilde tüketmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle diyabet hastası olan bireylerde fazla tüketimi kan şekerinin yükselmesine neden oluyor. Doktorlar, bu hastaların tüketirken porsiyon kontrolüne dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. NASIL PİŞİRMELİ? Kestane daha çok haşlama ya da kavurma yöntemiyle servis ediliyor. Uzmanlar, kestanenin haşlandığında enerji değerinin yüzde 25 oranında, kavrulduğunda ise yüzde 20 oranında azaldığını belirtiyor. Şeker oranı ise şeker miktarının yüzde 10 oranında artıyor. 100 gr haşlanmış kestane yaklaşık 120 kalori iken; aynı miktarda kavrulmuş yani kestane kebabı dediğimiz şekliyle kestane; tam 200 kalori enerji veriyor..