İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sakine Sadat Pad A Haber'e konuştu: İsrail uluslararası hukuku ihlal etti
İsrail ile İran arasındaki karşılıklı saldırılar Orta Doğu'da yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sakine Sadat Pad, konuya ilişkin A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. "Gerilimi başlatan taraf İran değildi" diyen Pad "İsrail'in misilleme hakkı yoktur, çünkü ilk saldıran oydu biz misilleme yaptık. İsrail için BM Tüzüğü'nün 51. Maddesi geçerli değil, saldırdı, yanıtını aldı." ifadelerini kullandı. İşte A Haber muhabiri Ekber Karabağ'ın özel röportajı...
ahaber.com.tr - Özel Haber
Giriş Tarihi: 21.04.2024 13:16
Güncelleme Tarihi: 21.04.2024 13:17
Füzelerin hedefi olan bir büyükelçilik, yüzlerce drone ve füze ile verilen bir karşılık...
Orta Doğu'da savaş çanları bir kez daha çaldı. Bu kez gerilimin odak noktasında İran ve İsrail vardı.
İsrail İran'ın Şam büyükelçiliğini füzelerle yerle bir etti. İran ise İsrail'e misilleme olarak yüzlerce füze ve drone fırlattı. Bazıları İsrail topraklarına isabet etti, çoğu ise havada imha edildi. İşte bu gerilimin ardından 2 ülke arasında savaş çıkacak mı sorusu gündemden düşmüyor.
"GERİLİMİ BAŞLATAN İRAN DEĞİLDİ"
İran Cumhurbaşkanı Hukuk İşleri Asistanı Sakine Sadat Pad A Haber'e özel açıklamalarda bulundu. Gerilimin perde arkasını anlattı. Sad, "Gerilimi başlatan taraf İran değildi. İran, uluslararası kurallar temelinde Birleşmiş Milletler Tüzüğü'nün 51. maddesi uyarınca meşru savunma hakkını hayata geçirdi. İran, söz konusu tüzükte yer alan tüm şartlara uyarak süreci yürüttü. İran'ın misilleme yapması gerekliydi ve bu konuda orantılı davrandı. Misilleme sonrası İran bu hususu uzatmayacağını ve konun İran açısından bittiğini duyurdu. Fakat İran tekrardan kendisine bir saldırı olursa yine uluslararası kurallar çerçevesinde meşru savunma hakkını kullanacaktır. Dinimizde de saldırgana cevap verilmesi gerektiği hususunun altı çizilmiştir. Biz hem dinimizdeki öğretiler hem uluslararası sorumluk ve kurallar çerçevesinde davrandık." ifadelerini kullandı.
Sakine Sadat Pad konunun Birleşmiş Milletler ile bağlantısını da anlattı. Pad, "İran, her şeyden önce birleşmiş milletlerin bir üyesi olarak buradaki elçisi aracılığıyla resmi şikayetini bu kuruma bildirdi. Diplomatik mekanlar dokunulmazdır ve tüm hukukçular diplomatik bir mekana yapılan saldırının yasal olmadığı hususunda görüş birliği içindedir. Çoğu hukukçuya göre orası aynı zamanda iran toprağı sayılır. hatta İran'a muhalif ülkeler bile, İsrail'in İran'ın Şam konsolosluğuna yaptığı saldırıyı uluslararası kuralların ihlali olarak değerlendiriyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi en azından temel görevini yerine getirerek Siyonist rejiminin bu saldırısını kınayabilirdi, ancak bunu bile yapmadı. BMGK bu konuda görevini yerine getirmeyince İran meşru savunma hakkını kullanmaya karar verdi." şeklinde konuştu.
"İSRAİL'İN MİSİLLEME HAKKI YOKTUR"
Sakine Sadat Pad İran'ın yaptığı misillemenin zamanlamasından bahsetti. Şu ifadeleri kullandı:
İsrail'in daha önceki saldırılarıyla ilgili İran'ın neden bu şekilde doğrudan İsrail'e cevap vermediği soruluyor. Çünkü ilk kez açık bir şekilde İran toprağı sayılan bir diplomatik mekan vuruldu. Siyonist rejim daha önce bu şekilde İran'a açık bir saldırı yapmamıştı. Kamuoyu da bunu kabul edemezdi. İran'ın yaptığı bu eylem, tüm dünyanın ve uluslararası kuralların çıkarına oldu, çünkü saldırının karşılıksız kalması durumunda bu rejim bunu başka ülkeler için de tekrarlayabilirdi. Bu caydırıcılık eylemi yapılmasaydı, İsrail yine İran'ın milli çıkarlarına saldırmak isteyebilirdi. Biz de meşru bir savunma için tüm şartlar oluştuğundan zamanında ve akıllıca yasal hakkımızı kullandık.