İsrail'in Lübnan'ı işgal planında tarihi gerçekler
İsrail kendi çıkarları doğrultusunda Orta Doğu'yu yeniden şekillendirmek için Gazze'de yaşattığı soykırımı Lübnan'da tekrarlamak niyetinde. 7 Ekim'den önce de birçok kez Lübnan'ı işgal girişiminde bulunan İsrail'in geçmişi bu konuda tarihi hezimetlerle dolu.
İsrail'in Gazze'de başlattığı soykırım birinci yılını doldururken Lübnan'a sözde sınırlı kara harekatı ve Hizbullah'a yönelik saldırılar bölgede savaşın seyrini değiştirdi. Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlatılması ve lider Nasrallah'ın öldürülmesi savaşın yayılmasının somut adımları oldu.
Son 12 aydır Lübnan'ın başkenti Beyrut'a saldırı düzenleyen İsrail, karadan ülkeye girme hazırlığı yapan İsrail'in bu konuda sabıkası oldukça kabarık. Geçmişi başarısızlıklarla dolu işgal planlarına bir yenisini daha ekleme hazırlığındaki İsrail, Lübnan sınırına tank yığmaya başladı.
İLK HAMLE 1982'DE
İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a ilk kez 1982 yılında Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) ortadan kaldırmak amacıyla girdi. Lübnan'ın güney bölgesinden yapılan işgal harekatının amacı Filistin direnişini söndürmekti. Ancak İsrail'in bu hamlesinin ardından İran'ın desteği ile bölgede Hizbullah kuruldu.
Daha sonra Lübnanlı Hristiyanların desteğini alan İsrail, Beyrut'ta bulunan Sabra ve Şatila mülteci kamplarında yüzlerce Filistinlinin katledilmesi emrini verdi. Bu gelişmeler sonrası FKÖ merkezini Beyrut'tan Tunus'a taşıdı.
Daha sonra kuzeyde güvenlik bölgesi oluşturan İsrail, Hizbullah'ın sert direnişi ile karşılaştı. İsrail'in bu bölgede verdiği kayıpların sayısının artmasının ardından dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak, 2000 yılında işgalci güçlerini bölgeden çekti. İsrail'in geri çekilmesi Hizbullah'ın popülerliğini artırırken, bu durum Hizbullah'ın askeri olarak da güçlenmesine olanak tanıdı.
2006'DA DA DENEDİ
İsrail, 2006 yılında yeniden Hizbullah'ı yok etmek amacıyla Lübnan'ı işgale girişti. Bölgede 34 gün süren çatışmalar Hizbullah'ın zaferi ile sonuçlandı. 2006'daki işgal, İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etmesiyle son buldu.
NETANYAHU ABD VE BATI'YA GÜVENİYOR
Masumların kanını dökme konusunda kabiliyetli bir kabineye sahip olan Netanyahu hükümeti, iç siyasette ayakta kalabilmek için Gazze ile başlattığı savaşı bölgeye yayma çabasını sürdürüyor. İsrail'in Lübnan'a düzenlemeyi planladığı karadan işgal planı ile ilgili Asia Times isimli yayın organı da bir analiz yayınladı. Analizde İsrail'in 2006 yılına göre daha fazla askeri teçhizata sahip olduğuna dikkat çekilirken, Netanyahu'nun savaş konusunda ABD ve Batılı güçlere güvendiğine vurgu yapıldı. Geçtiğimiz günlerde ABD'nin İsrail'in Lübnan'ın işgalini desteklemek için 8,7 milyar dolarlık ek yardım paketini onayladığı da analizde yer alırken "Netanyahu'nun Washington'un itidal ya da ateşkes çağrılarına olumlu yaklaşmasını gerektirecek hiçbir zorlayıcı nedeni olmadı." olmadı ifadeleriyle ABD'nin ateşkes konusundaki gerçek tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
İSRAİL'E MALİYETİ KORKUNÇ BOYUTTA
İsrail'in yaklaşık 1 yıldır Gazze'de Hamas'ın direnişini bitiremediğine vurgu yapılırken, Lübnan'da olası Hizbullah ile karşı karşıya gelmenin maliyetinin ağır olabileceği ifade edildi. Analizde konuyla ilgili olarak, "Hizbullah Hamas değildir. Oldukça iyi silahlanmış ve stratejik olarak yerleştirilmiş grup, İsrail'in işgaline karşı bitmek bilmeyen bir direniş gösterebilir. Bu, Yahudi devleti için yüksek insan ve maddi maliyetlere yol açabilir." denildi.
İSRAİL DOĞRUDAN İRAN'LA SAVAŞACAK MI?
Öte yandan analizde İran'da geçtiğimiz aylarda seçilen yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın bölgesel ve uluslararası ilişkileri iyileştirme, ABD ve İran arasındaki nükleer programı yeniden başlatma ve ambargoların son bulması vaatlerinin, İran ile İsrail'in doğrudan bir savaşa girebileceği ihtimalini zayıflattığı belirtildi.