Işıl Kasapoğlu: Devletin tiyatrosu olmaz ama...
Tiyatro yönetmeni Işıl Kasapoğlu, A Haber’de Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programında şehir tiyatroları ve muhafazakâr sanat tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Tiyatro yönetmeni Işıl Kasapoğlu, A Haber'de Selin Ongun'un sunduğu Bi Sormak Lazım programında şehir tiyatroları ve muhafazakâr sanat tartışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
ŞAHAN GÖKBAKAR'IN "BROADWAY" ÖRNEĞİNE YANIT: KOCA AVRUPA TİYATROSU ATLANMAK İSTENİYOR
Kasapoğlu, Şahan Gökbakar'ın "Tiyatronun mabedi Broadway'de devlet tiyatrosu mu var? Bütün companyler özel ve özgür." sözlerine de isim vermeden değindi. Işıl Kasapoğlu, "Biz koca bir Avrupa tiyatrosunu, 500 – 600 yılı atlayıp direk Broadway yapmak istiyoruz. Hâlbuki Broadway ticari bir şey. Moliere'leri, Shakespeare'leri atlayıp ticari yapalım deniliyor. Bütün bunlar dünya edebiyatını kapsıyor ve biz bunları yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
"COMEDIE FRAÇAISE DEVLET TİYATROSU DEĞİL"
Işıl Kasapoğlu, tiyatrocuların devlet tiyatrosu olarak örnek gösterdiği Fransa'daki "Comédie Fraçaise"in de yanlış anlaşıldığını söyledi, "Dünyada devlet tiyatrosu diye örnek göstermek az. Fransa'da Comédie Fraçaise örnek gösteriliyor. Ancak Comédie Fraçaise Fransa'nın en ünlü konservatuarından mezun olanların birlikte hareket edip ortak olarak girdikleri, devletin de katkısı olan, sırf klasiklerin oynandığı bir kurum." diye konuştu.
"DEVLETİN TİYATROSU OLMAZ, YARDIM YAPMASI GEREKİYOR"
Işıl Kasapoğlu, tiyatroya devletin yardım etmesi gerektiğini ancak devlet tiyatrosunun olmayacağını kaydetti:
"Devlet salonları denildiğinde, devletin yerel yönetimlerin salonları var demek gerekiyor. Devlet hem o salona yardım ediyor, hem oyun üretene yardım ediyor üretsin diye. Yani devlet parayı veriyor. Kültüre de bu yardımı yapmalı. Devletin tiyatrosu olmaz ama yardımı yapması gerekiyor."
"SANAT MUHAFAZAKAR DA DEVRİMCİ DE OLMAZ"
Muhafazakar sanat tartışmasına da değinen Kasapoğlu, "Muhafazakar insan olur ama muhafazakar sanat olmaz. Sanat muhafazakâr olduğunda biter. Serbestlik gerekiyor ki sanat olsun. Sanatın devrimci de muhafazakâr da olma ihtimali yok. " dedi
"90'LARIN DİYARBAKIR'INDA İÇ ÇAMAŞIRIYLA MACBETH OYNATTIM"
Işıl Kasapoğlu, Türkiye'de sanatçıların büyük kısmının sansüre uğramadığını ancak otosansür uyguladığını belirterek 1990'lı yıllarda Diyarbakır'da sahnelediği "Machbeth"i örnek gösterdi.
"Türkiye'de iyi bir şey yapıp da batan olmaz. Diyarbakır'da 1993 dönemindeydi. Biz Anadolu'da devlet tiyatrosu olarak ilk kez Shakespeare yapıyorduk. Macbeth oynayacaktık. Sonunda da Macbeth'in öldürülürken Tanrı'ya saf çıkmasını istiyordum. Bu nedenle de dedim ki "Soyalım ve sadece iç çamaşırı olsun üzerinde". Öyle öldürülsün istedim. Bana "Hocam seyirci salonu boşaltır" dediler. Herkes salonun kalkmasını beklerken hiçbir şey olmadı. Hatta arkadaşlarımın anlattığına göre bir gün bir hanım o sahnede kocasının yanında kafasını eğmiş, seyirci olan eşi kafasını kaldırmış, bu başka bir şey diye. Tiyatro çok kuvvetli bir sanat"